İkinci Dünya Savaşı
John Keeganİkinci Dünya Savaşı Sözleri ve Alıntıları
İkinci Dünya Savaşı sözleri ve alıntılarını, İkinci Dünya Savaşı kitap alıntılarını, İkinci Dünya Savaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ölülerin şehirleri" denmekle birlikte daha çok "ölülerin bahçeleri" adını hak eden bu mezarlıklar İngiltere'nin dünya kültürüne bağışlamış olduğu romantik manzara sanatının en uç noktadaki başarılarıdır. Ancak bu mezarlıkları dolduran bedenler Fransız Devrimi'nden beri Avrupanın görmüş olduğu en canlı, etkinlik odağı, fiziksel olduğu kadar duygusal bakımdan da yoğun şehirlerden toplanmışlardı. Fransız Cizvit Filozof Teilhard de Chardin "cephe bizi kendine çekiyor," diye yazıyordu, "çünkü cephe bir bakıma açıkça farkında olduğumuz şeyler ile hâlâ oluşum sürecinde olan şeyler arasındaki nihaî sınırdır. Başka hiçbir yerde tecrübe edemeyeceğiniz şeyleri görmekle kalmaz, kendi içinizden sıradan hayatın başka bir yerinde pek göremeyeceğiniz bir açıklık, enerji ve özgürlük dalgasıyla çıktığınızı görürsünüz.
İkinci Dünya Savaşı, Birinci Dünya Savaşı göz önüne alınmadığı sürece esrarengizdir.
[...] Hitler'in görüşüne göre politik zafer, silahları da getirecekti.
Devletler askeri bir boşlukta hayatta kalamazlar, silahlı kuvvetler olmadan bir devlet var olamaz.
Sayfa 32 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Şu anda, başka herhangi bir yerde olduğu gibi Büyük Britanya'da mantığa ve sağduyuya bir kere daha seslenmeyi kendi vicdanım önünde görevim addeddiyorum. Lütuf dilenen bir mağlup değil de mantık adına konuşan bir galip olduğum için bu çağrıyı yapacak durumda olduğumu düşünüyorum. Bu savaşın devam etmesi için bir sebep göremiyorum." (Adolf Hitler)
Giulio Douhet; Hava Komutanlığı (1921) adlı kitabında hava çağı mantığının, yüksek patlayıcılarla sadece düşman bölgesinin periferisini bombalayıp oradaki savaş malzemelerini yok etmek yerine, bu yüksek patlayıcıların düşmanın savaş üretimi yaptığı merkeze uçurularak, silahları üreten fabrikaları ve işçileri hedef alması gerektiğini savunuyordu
Eylül 1922'de Münih'te Hitler: "Bu olamaz, iki milyon Alman boşuna ölmüş olamaz ve daha sonra birisi hainlerle masaya arkadaşmışçasına oturamaz. Hayır, affetmiyoruz, intikam istiyoruz!" diyordu.
Üniforma giymek birtakım haklardan feragat etmiş olmanın işaretiydi.
Gücünün zirvesindeki Roma İmparatorluğu dahil hiçbir güç tüm bölgeye tek başına egemen olmamıştır.
Avusturya ordusunda doktor yedek subay olan Freud 1886 tatbikatlarından arkadaşına yazarken "insanın önüne sürekli gereklilik ve zorunluluklar koyduğu için askerlik hayatının nevrasteniye iyi geldiğini kabul etmemek nankörlük olur. Rahatsızlık bir haftada tamamen iyileşti," gözlemlerinde bulunuyordu.