Yoksulluk, eşitsizlik, işsizlik, korunmasız istihdam, dünya ekonomisinin önünde duran, birbiriyle yakından ilişkili en çetin sorunların başında gelmektedir.
Türkiye’de enflasyonun zaman zaman çok yüksek düzeylere çıkmasına karşın, kimi Latin Amerika ülkelerinin ve geçiş döneminde eski sosyalist ülkelerin deneyimlerinin aksine, hiperenflasyon derecesine gelmemiş olmasıdır.
1923, uzun süren bir gerileme döneminden sonra çöküntüye uğrayan Osmanlı İmparatorluğu’nun kötü ekonomik mirası üzerinde, iktisadi milliyetçilik temelinde ulusal kalkınmacılığın yükselmeye başladığı çok önemli bir tarihtir.