İnsanı devrimlere, zaferlere, aşka, heyecana, ümitsizliğe, sosyalizme, faşizme ya da kapitalizme sürükleyen hep gördükleridir. Çünkü görülen her şey insanın düşünce ya da duygu dünyasına bir tohum atar. Bu tohumlardan bazısı yeşerip filizlenir, büyür, gelişir. Daha sonraki eylemler ise gelişen, büyüyen bu yapılar üzerinde biçimlenir.