Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk Meclis Gönderileri

İlk Meclis kitaplarını, İlk Meclis sözleri ve alıntılarını, İlk Meclis yazarlarını, İlk Meclis yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
hakkımda böyle söylense kederimden verem olurum
Alkışlan­maktan çok hoşlanan Hamdullah Suphi Bey'in güzel konuş­maları, bir bakıma; İzmit'in pişmaniye helvası gibi bir şeydi. Tatlı, daha doğrusu yerken tatlı, fakat asla özlü ve doyurucu değildi. Bunu çok geç fark ettim.
Sayfa 143 - cumhuriyet kitapları
o zamanın köylüsüyle bu zamanın 4kp'lisi vs atsa
Köylü diyor ki: "Senin hak­ların yoktur; çünkü benim sayemde büyüdün, benim sayemde geldin başıma sivrildin, bela oldun. Onun için bana bırak. 600 yıldır beni idare ettiğin zaman ne yaptın? Yol mu yaptın? Be­ni mi düşündün? Beni bırak, kağnıları da kaldıracağım, şimen­difer, elektrik, tramvay yapacağım; ısınmak için kalorifer de yapacağım. Bu büyük ve olağanüstü Meclis bana bu hakkı vermezse, nankörlük etmiş olur ve millet bunu zorla alır.
Sayfa 122 - cumhuriyet kitapları - seçim sistemi tartışması sırasında, dr abidin(lazistan-rize milletvekili) - TBMM Zabıt Ceridesi, Devre I, cilt 5, s.410. )
Reklam
23 NiSAN ULUSAL EGEMENLiK ve ÇOCUK BAYRAMI
Bu, öyle bir ulusal bayramdır ki, bunun üzerinde hiçbir bay­ram düşünülemez. Millet kurtuluş ve mutluluk beratını o gün almıştır.
Sayfa 117 - cumhuriyet kitapları - kırşehir milletvekili yahya galip bey
-meclisin açılışından dört ay sonra- içki yasağı tartışmaları,
Hiç unutamadığım olaylardan biri de Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey tarafın­dan, içkinin yasaklanması konusunda Meclis'e sunulan yasa önerisinin doğurduğu tartışmalardır. Bu öneri Meclis'in bir­ çok komisyonlarından geçmiş, "Şer'iye Encümeni" içkinin İs­lamlıkta zaten haram ve yasak olduğunu, bunun için bir yasa
sayfa 97-98 - cumhuriyet kitapları
"Kendi hükümetimizin idaresi altında mutsuz ve fa­kir yaşamak, yabancı tutsaklığı pahasına elde edeceğimiz hu­zur ve mutluluktan bin kat yeğdir"
Sayfa 88 - cumhuriyet kitapları
ilk günlerde meclisteki din tartışması
îlk Meclis'te, o zaman "encümen" denilen Meclis komisyonlarının sayısı ve oluşu­mu saptanırken konu okullardaki öğretim sorununa geldi. 26 Nisan 1920 tarihli dördüncü toplantıda (yani Melis'in açıldı­ğının dördüncü günü) Kırşehir Milletvekili Hoca Müfit Efen­di okullarda ders izlencelerinin Şeriyye Komisyonu'nca
sayfa 83-84 - cumhuriyet kitapları
Reklam
25 eylül 1920 tarihli gizli oturumdan,
"İkide birde Meclisi Âlinizin bu mesele üzerinde müza­kere ve münakaşa açması caiz değildir kanaatindeyim. Bugün, bu makamı işgal eden zat bu millet ve memleket için hain bir adamdır (alkışlar). Müsaade buyrunuz beyim, hain bir adam­dır (alkışlar ve bravo sedaları). Meclisi Âlinizde şimdiye ka­dar pek büyük ve cidden tarihi cüretler gördük. Maateessüf şimdi makamı hilafet ve saltanatı işgal eden zat, bu millet için hain bir adamdır. İspat ettiniz ve bu milletin bütün mukadde­ratına bütün manasıyla vaziülyed (el koymuş) olduğunuzu ispat ettiniz (...) Halife ve padişah sıfatını takınmış olan kimse­nin bu milleti iğfal, ifsad etmek için bizzat iştigal eylediği bir­ takım teşkilatı mefsedetkârâne (bozguncu örgütler) vardır (...) Esir olan adam padişah olamaz. Hainane hareket ediyor. Bi­naenaleyh bu mesele ile iştigal caiz değildir." Mustafa Kemal Paşa hilafet ve saltanat makamına karşı konuşmamış, dahası, bu makamın gerekliliğini vurgulamış, ancak orada oturan Padişah ve Halife Vahdettin'in İngilizler­le işbirliği yaptığını düşünerek onu hayınlıkla suçlamıştır. Altı ay önce Meclis'in ilk açıldığı gün de Vahdettin'in hayınlığını biliyordu, ama söyleyemezdi. O tarihten sonra geçen olay­lar padişahın tutumunu milletvekilleri gözünde de az çok, açık seçik bir duruma getirdiği için bu tonda konuşabilmiştir.
Sayfa 77 - cumhuriyet kitapları - 13.09.1920- meclis başkanı mustafa kemal paşa'nın "beyanname"(bildiri) adı altında kendi görüşlerini meclise sunması üzerine yapılan uzunca tartışmaların ardından,
ilk türkiye büyük millet meclisi
Bu Türk ulusunun ölüm-kalım savaşı davası. Tarihte ba­ğımsızlığını hiç yitirmemiş olan Türk ulusu ya düşmanı yur­dundan kovacak ve özgür yaşayacak ya da son erine kadar öle­cek. Parola bu. Gerçi silah, cephane ve düzenli ordu yok, ama Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Türk halkının birleşmiş çelik is­tenci var. Gerçi para yok, ama halkın cömertliği ve gönül zengin­liği sonsuz. Gerçi düşman bir değil, pek çok; zayıf değil, çok güçlü; ama Türk'ün kükreyişi ve bağımsız azmi daha güçlü.
Sayfa 17 - cumhuriyet kitapları
(..) Din terbiyesine gelince, sanılmasın ki şimdiye değin ulu­sal ve dinsel bir eğitime özen gösteriliyordu. Ben sizi temin ederim ki ezber gidiyordu. Dinsel terbiye demek, çocukların ruhunda, duygusunda, din terbiyesini, din duygularını yaşat­mak demektir. Kuru kuru ezberlemek hiçbir zaman din eğiti­mini sağlamaz..."
Sayfa 38 - cumhuriyet kitapları - maarif vekili rıza nur bey hükümet programını okuduktan sonra kırşehir mebusu müfit hocanın programda şer'iye işlerine ilişkin noktalardan ve medreselerden söz edilmediğini söylerek tartışma başlatması üzerine kütahya mebusu be
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.