Her duyguda veya eylemde kötüyü veya erdemsizliği temsil eden iki uç; ifrat ile tefrit, gereğinden çok ile gereğinden az , bir de iyiyi, erdemi temsil eden bir orta nokta, yani gereği kadar olan vardır.
Örneğin korku duygusu veya etkilenimini alalım. Bir gereğinden çok korku vardır, bir de gereğinden az korku ve bunların her ikisi de kötüdür, erdemsizliktir. Gereğinden çok korku, ödleklik, tabansızlıktır; gereğinden az korku ahmaklıktır, duyarsızlıktır. Gereği kadar korku yani altın orta cesarettir.
Sayfa 277 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Aristoteles, yasaların değil çoğunluğun iradesinin hakim olduğu bu demokrasinin tiranlıktan hiçbir farkı olmadığını düşünür. Burada tek değişiklik bir kişinin keyfi iradesi yerine çoğunluğun keyfi idaresinin geçmiş olmasıdır.
Tercih arzu değildir, çünkü akıl sahibi olmayan hayvanlarda da arzu vardır, ama onların yaptıkları eylemleri tercih ettikleri veya seçtiklerinden söz edilemez.
Tercih tutku değildir, çünkü bir tutkunun etkisi altında davranışta bulunanların herhangi bir seçim yaptıkları düşünülmez. Hatta belki bir anlamda onların bir tercih sonucu değil, zorlama altında eylemde bulundukları bile söylene bilir.
Tercih istek değildir, çünkü imkansız şeyleri, örneğin ölümsüzlüğü isteyebiliriz, hatta isteriz. Ama hiç kimsenin imkansız bir şeyi tercih ettiğinden söz etmeyiz. Sonra yapamayacağımızı bildiğimiz bir şeyi isteyebiliriz ama tercih ettiğimiz, yapabileceğimizi düşündüğümüz bir şeydir. Nihayet istek daha ziyade amaçla ilgili bir şeydir, seçim ise araçla ilgilidir.
Sayfa 272 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu