İnce Memed 1
Yaşar Kemalİnce Memed 1 Reviews
You can find İnce Memed 1 reviews, İnce Memed 1 book reviews, İnce Memed 1 ratings on 1000Kitap.Score
9.3Out of 10
İnce Memed
Vay ince memedim vay.
İnce memed kütüphanemde okumayı bekleyen bir kitaptı. Bu kitabı incelerken şu bilgiyi es geçmek istemem.
Neşet Ertaş Almanya da hapishanedeyken Yaşar Kemal ona bu kitabı gönderir ve içine Bozkırın Tezenesi notunu düşer.
Kitabın konusuna gelecek olursak,
İnce memed bir direniş destanı ve sistem eleştirisi olduğunu biliyoruz. Özellikle de sosyalist düşüncelere sahip insanların severek okuyacağı bir eser. Kitaptaki betimlemeler o kadar sahiciydi ki okurken vucüduma adrenalin salgılandığını hissettim. Kalp atışlarım hızlandı. Kitapta canımı sıkan şey köylülerin dengesizliğiydı. Bazen bu nankörlük beni çileden çıkarsa da ters köşeleri ile aklımıza oyun yapan bir eser.
Ayrıca piyasa bu kitabın baskı sayısının az olması ve ilerleyen serilerin fiyatının fazla olması beni üzüyor.
İlerleyen serilerde görüşmek üzere. İyi okumalar...
Sıcak, hoş bir hikaye. Sıkmadan basit ve akıcı bir dille kaleme alınmış. Hep bir sonraki sayfada ne olacağını merak ediyorsunuz. Diğer cilttlerini de okumayı düşünüyorum.
Her ne kadar dört cilt olduğunu düşünmek, biraz göz korkutucu gibi görünse de, ilk serinin 10. sayfasından itibaren; yerine göre dağdaki çoban, yerine göre anası, sevdiği ve köy halkı için soluğu dağlarda alıp yol kesen ince memed oluyor insan. Fiziki yapısıyla anlatılan kahramanımız (ince memed,) bir sineği dahi öldüremeyecek derecede masum, hümanist bir tipolojiye sahip gibi görünüyor olsa da, her insanın yumuşak karnı olan "Aile" dürtüsü, serçeyi Şahin yapacak kadar fedakar olmaya itiyor. 436 sayfa sonrasında okuyucu; zorlukların üstesinden gelebilmenin sadece cesaret ile değil sevgi ile de başarılabileceğinin, hatta sevgi ve cesaretin harmanlanarak başarılabileceğinin inancına hakim oluyor. Savaşın sadece çatışmayla kazanılmayacağını, severek ve insan biriktirerekte bunun mümkün olduğunu tane tane harf harf anlatıyor bizlere Yaşar Kemal.
"Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı" listesinde bir numara seçilmiş romanımız İnce Memed. Birinci kitabını yaşayarak okudum dersem abartmış olmam malum Yaşar Bey yolculuk anlatacaksa geçilecek yoldaki çiçeğin taç yaprağından başlıyor anlatmaya, iyi oluyor ben baya hoşlanıyorum betimlemeden. Kitap Anadolu'nun, Cumhuriyet'in ilk yıllarında içine düştüğü cenderenin bir özeti niteliğinde. Ağaların, paşaların insanları köle yaptığı, üstüne basa basa acıyı duyumsayamayacak hale getirdiği zamanın hikâyesi. İşte bu dibin sürekli bir dibi olduğunu keşfetmek zorunda bırakılmış, acı çeke çeke nasırlaşmış, ölümden beterini gördüğünden yaşamla dalga geçmeyi öğrenmiş deli bozuk çocuk bizim İnce Memed. Kölelik düzeni canına tak deyince, birde sevdiceği ellere verilince başlıyor içinden geldiği gibi yaşamaya... Hikâye okunmaya, Anadolu insanı bu kadar gerçekçi anlatımla kucaklanmaya değer. Keyifli okumalar. Allah da Abdi Ağaların Belasını versin. Hâlâ aramızdalar.
"Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı."
- The New York Times Book Review, (A.B.D.)
"Şaşırtıcı, orijinal bir kitap."
- Sunday Times, (İngiltere)
"Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz."
- Sunday Times, (İngiltere)
'Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı'
-The Booksell, (İngiltere)
İnce Memed 1
"Nerede halkına zulmeden, halkını cehalete sürükleyen, öldüren bir Abdi Ağa varsa orada İnce Memedler de vardır."
Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Yaşar Kemal'in kalemiyle şekillenen, adeta canlanıp kanlanan İnce Memed'in dayakla başlayıp eşkiya olup dağlara çıkması ile devam eden hikayesini okuyoruz bu kitapta. Memed durup dururken eşkıya olmuyor tabii. Abdi Ağa gibi ağalığın sınırlarını zorlayan, köylüsüne eziyet eden, ektikleri ürünlerin çoğunu alan, insanları sömüren pisliğin teki. Memed bir gün kasabaya indiğinde ağalık olmadığını, herkesin malının başkasına ait olmadığını görünce kafasında şimşek çakıyor ve ondan sonra başlıyor her şey. Kitabı okurken kendimi sanki bir Kibar Feyzo, Davacı gibi filmleri izliyor gibi hissettim. Sadece okumuyor insan adeta film gibi izliyor her şeyi. Yaşar Kemal, gözlem gücünü betimleme gücü ile taçlandırıp mekanları, kişileri kafamızda canlandırmamizi sağlamakla kalmıyor konuşma dilini de katıp ortaya doğal bir anlatım koymuş. Bir sonraki ay serinin ikinci kitabını okumayı heyecanla bekliyorum.