Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Düşük Puanlı İncir Kuşları Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı İncir Kuşları sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı İncir Kuşları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.810 üzerinden
Yorumlamadan önce hayranları tarafından yuhlanmamak için hatırlatmak isterim ki eleştiri hakkım olması için daha iyisini yazabilecek yeterlilikte olmam gerekmiyor. Hiç beğenmedim.
Tüm dünyanın sessizlik içinde izlediği en alçak şekilde gerçekleştirilen katliamlara, yaşanan çaresizliklere, “Nasıl olur da kimse bir şey yapmaz?!” dedirten dramlara dayanan konusuna hiçbir diyeceğim yok. Ama okuyucuya aktarım konusunda hiç ama hiç beğenmediğim bir kitap oldu. Doğruyu söylemek gerekirse pek bir beklentim zaten yoktu ama bu kadar hayal kırıklığı da tahmin etmiyordum.
12-13 yaşlarımda günlük tutmaya başlamıştım. Yazdıklarımı o kadar beğeniyordum ki ilerde kitap haline getirilebileceğini bile düşünmüştüm. Aradan yıllar geçip okuduğumda güldüm kendime ve bu kitabın anlatımı bana o günlüğümü hatırlattı. Sanki bir an evvel önce sonuca bağlamak için acelece kaleme alınmış, mümkün olduğunca yavan anlatım ile de çarçabuk tamamlanmış.
Suada yaşadıklarını aşina olduğumuz sıradan cümlelerle anlatıyor. Sanki esir düşen, bir insana yapılabilecek en büyük işkencelere göğüs geren ve ölmek için yalvarır halde olan biri gibi değil de o gün başına türlü türlü aksilikler gelen biri gibi anlatıyor insanlık dramını. Tarık ile olan aşkları klişelere dayanıyor, anlatımlar herhangi bir aşk filminden alınabilecek cümlelerle destekleniyor. Ne yalan söylüyüm, okumadan geçtim bir çok yeri bunu yapmaktan hiç hoşlanmadığım halde.
Böyle vasat bir anlatımı böyle bir konu kurtarabilirdi ancak...
Çok kötü
Herkesin bayıla bayıla okuduğu kitabı bende bayıla bayıla okudum ama gerçek anlamda içimi Baydığı için bende bayıldım :)
Bu kadar mı basit konuşma olur
Bu kadar mı vıcık vıcık aşk hikayesi olur öfff
Tamam değinilen konu iyi fakat çok rahatsız edici bir şekilde aktarılmış
Keşke okumasaydım dediğim bir kitap oldu
Yarıda bırakmak da istemedim
Sinan Akyüz' ün kalemiyle tanıştığım ilk kitabı, İncir Kuşları... Boşnak halkının Sırp ırkdaşları tarafından tarihin en karanlık, en barbar, en onursuz katliamının nasıl yapıldığını, tamamiyle gerçek bir hayat hikayesi üzerine uyarlayarak yazıya döktüğü romanı.
Konu bakımından ciddi anlamda rahatsız edici, hatta sinirbozucu. Bir kadının ölmek için yalvarmasının ne demek olduğunun düşüncesi bile çok ağırken, yaşanılan acıları yüreğimin neresine koyacağımı bilemedim. Çok ağır bir yük!
Ama bu kadar güçlü bir konunun bu kadar basit bir dille anlatılması beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Klasik Türk filmi formatında, ilkokul düzeyinde bir dil, kendini tekrar eden klasik cümle yığınları, yetersiz betimleme ve yetersiz psikolojik analizler... Kendi kendinize duygu yüklemek zorunda kalıyorsunuz kitaba. Kafanızda canlandırdığınız sahnelerin derinliği sayesinde acıları yaşıyorsunuz. Bunu size yazar değil sizin hayal gücünüz size yaşatıyor. Tüm bunlar ciddi anlamda çok büyük eksiklikler.
Her şeye rağmen kitabın ortaya çıkması için harcanan bir zaman, çaba ve emek var. İçindeki tarihi bilgiler bile, konu hakkında bilgisi olmayanları az çok tatmin edebilir. Öğrenilen bilgileri özümseyip derinleştirmek okuyucunun elinde. Tüm bunlar düşünülerek bir şans verilebilir. Ama kesinlikle bana göre değil!
Keyifli okumalar, kitapla kalın!
İncir Kuşları & Sinan Akyüz
+
●
Doğu bloğunun yıkılması ile başlayan Balkan topraklarında oluşan yeni düzenin, Yugoslovya'nın bölünmesi ile sonuçlanan sürecin içerisinde geçen, Bosna katliamı, aşk, acı ve dramın kitabı; İncir Kuşları.
+
Kitap duygu, yaşanılmış konu ve kolay okunabilirlik açısından benden olumlu puan aldı. Ancak edebî dili bana çok basit geldi. Kurgu yavan kalmış ve çokça eksik kısımlar hissettim. Karakterlerin oluşturulması ve betimlemelerin eksikliği yanı sıra fazlaca diyalog ile kitap doldurulmuş. Sohbet eden karakterlerin durumu anlatma çabası hep eksiklik hissettirdi. O nedenle hızlı gelişen, kurgusu atlanan (özellikle bazı bölümlerde baba unutulmuş) ve karakterlerin özellikleri eksik kalmış.
+
Özetle çok okunan ve isminden çok bahsedilen kitap edebî açıdan bence yetersiz kalmış.( Lise çağlarında okuduğum kitaplar gibi beni yormadı) Çok kolay okunabilmesi 1 günde bitirebilmenizi sağlıyor. Keyifli okumalar dilerim.
Bazı hayatlar vardır gerçekten evrensel bir ilgi çekiciliğe sahip olur. Kitapta anlatılan konservatuar öğrencisi Suada’nın acıklı hikâyesi ve çektiği acılar işte tastamam bu türden bir hayat. Boşnaklar eğer Hırvatlar gibi Müslüman olmasalardı bu katliam ve insanlık dışı muamele başlarına gelmeyecekti. İşin en acı tarafı bu hüzünlü ve ciğerleri pare pare yapan tarihi gerçeğin 20 nci yüzyıl sağır ve kör Avrupa’sında yaşanması. Kitap, yaşanılan katliamı sayılarla yüzlere vuruyor ve insan keşke böylesi bir olayı anlatacak daha güçlü kalemler tarafından yazıya aktarılsaymış olsaydı diye temenni etmekten geri kalamıyor. Zira, geneli itibariyle bende bir edebi metin değil de uzun bir gazete metni havası uyandırıyor.
Bam bam bam
Öncelikle yazara teşekkür ederek başlamak istiyorum. Hiç haberim olmayan bir katliyamı-soykırımı sayesinde öğrenmiş oldum.
Kitap yakın bir tarihte Avrupa'nın göbeğinde yaşanmış bir soykırıma dikkat çekiyor. Bir soykırım yaşandı ve herkes buna sessiz kaldı.Böyle bir şey nasıl yaşanabildi aklım almıyor. Soykırımı merak edenler internetten açıp
İncir Kuşları
Öncelikle kitabın en başları benim açımdan aşırı kötü idi. Yazarın diline alışamadım. Bir de aşırı derecede kadınlık namus kavramlarını diline dolayan yazıları okurken kitaptan uzaklaştım. Kitap ortalara doğru (120. Sayfadan sonra) akıcı olmaya başladı. Sahiden de Boşnak kadınlarının yaşadığı zulümleri okurken insan kendini tutamıyor. Öyle çok yüreğime oturdu ki tüm bu olanlar:( Bir de yazarın Srebrenitza Katliamına giden yolda olan olayları ele alması çok güzeldi. Çünkü genelde savaş anlatılıyordu. Oysa ki çoğu durumda diğer suçlular konuşulmazdı. Oysa bu kitap süreç hakkında da çok fazla bilgi içeriyordu. Ama tabi yazarın kutuplaştırıcı tavrı beni rahatsız ettiğini belirtmem gerekir. Bir İngiliz savaş muhabirine sinir olunmasını anlamıyorum. O muhabirler sayesinde savaşlarda neler yaşandığına dair delilimiz oluyor. Ayrıca savaşta kendi karına düşmüş bir Yahudiye de sırf Yahudi olduğu için böyle yaptı izlenimi vermek de bana aşırı ırkçı geldi. Zira yakın zamanda yaşadığımız depremde de çok sayıda müslümanın battaniye fiyatlarını üç katına çıkarttığını biliyoruz. Velhasıl kitabı sevmedim ama Bosna halkının yaşadığı zulmü ve bu tarihi olayları yaşadığım için çok mutluyum.
Anlatmak istediği,hatırlatmak istediği konu cok iyi olsada basit bir kitap. Okurken zevk alamadım. Sadece parmak bastığı konunun önemi (1990 yıllarda Avrupa nın göbeğinde müslüman bir halk katledirken,soykırımın dikalası olurken dünya nın buna çanak tutması ve görmezden gelmesi)ve ciddiyeti için 6 ouan veriyorum. Edebi dilden yoksun bir kitap olmus.
Bosna´ da iç savaş yıllarında yaşanmış olayların, evet ne yazık ki gerçek olayların üzerine kaleme alınmış bir eser. Hem akıcı hem de savaşın acımasızlığını bir kez daha hatırlatan bir kitap. Okunmasını öneririz.
Bosna soykırımını iliklerime kadar
hissettiğim bir kitap oldu.
Bir gün kalkmışız öyle bir ortam öyle bir felaketteyiz ne yapardık acaba inanın bende bilmiyorum..
Suada'nın sesi çınlıyor sanki kulaklarımda
"Ama biz Türk değiliz, Müslüman Boşnaklarız.
Neden bize bunu yapıyorlar."
Hayallerine kavuştu Suada ama nasıl bir de ona sorun bir yanı keder, utanç, acıyla.
Silebilir misiniz bir insanın içindeki acıyı..
İnsan yaşadığı acıyı, utancı, üzüntüyü, kederi ancak kendisi bilebilir biz ne kadar anlıyoruz desek de boş.
Allah böyle bir soykırım hiçbir ırkın başına getirmesin.
Ve yazarımızın o güzel notuyla bitirmek istiyorum;
"Evet.. Bosna'da yalnızca silahların
sustuğu bir
savaş yaşanıyor şimdi.
Boşnakların deyimiyle herkese
Allah'a Emanet.."