" gölün köpükleri, sonsuzluğu
ısıran süt dişleri yaz'ın
bir arının içindeki sazın
gül sesine 'ebedî anne' olmaz'ın
'yitik oğlu' için her bahçe buğu
ve bal gibi acı işte
kurutulmuş çiçekler; artık kurutma
kağıdı oğul aynaların, tutma
dökülür benden mürekkeb'e, sıtma
gibi bir yolculuk bu bekleyişte
her şey bir kovan değil
ne şimdi? dene akşamı matla
ve ihtimâller sandığı yapan koyakta
oluş'u.. sen âh yine Mutlak Lâvanta
nûn içinde yattığımı bil"
Sayfa 23 - Aşina Kitaplar