İnsan Bir Ormandır

Oktay Akbal

İnsan Bir Ormandır Quotes

You can find İnsan Bir Ormandır quotes, İnsan Bir Ormandır book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Beyaz perde olaylar nasıl birbiri ardına geçip gidiyorsa, bir görüntü karşımıza çıkar çıkmaz eskisini nasıl unutuyorsak, yaşam filmimizdeki bir insanın dününü, önceki gününü öylesine siliyoruz belleğimizden. İnsanlar geçiyor önümüzden, ardımızdan. Dostlar düşmanlar, dost düşmanlar, düşman dostlar..."
Reklam
Farkına bile varılmaz saatlerin akışı. beklemez zaman bizi. bir yerde bekleyecek yalnız, o son saniyemizde, bitiş noktasında. herkesin bir bitiş noktası var..
Sayfa 51 - canKitabı okudu
Bilmezler kendi içlerinde karmakarışık bir orman taşıdıklarını. Akıllarına bile gelmez böyle şeyler. Bir düzlükte yürüdüklerini sanırlar. Kendilerini tanıdıklarını. Oysa bir gün duyuverecekler insan denen yaratığın ne karmaşık bir orman olduğunu. Yaşamı çözümleyemeden ölüp gidecekler. Yaşları ister elli, ister seksen olsun...
Sayfa 128Kitabı okudu
Geçmişi ne getirdi ki ,gelecek versin onun vermediğini. Gideceksin, geleceksin ,kızacaksın, bağıracaksın, hepsi sonuçsuz.
Reklam
Yaşamdan soğumuştum. Ölmek yakın bir köydü. Yürüye yürüye varmıştım kapısına ,ellerimle vuruyordum kapıyı ,isteyerek, özleyerek ,bir kurtuluş sayarak.
Kimseyi diri istemiyorum. Elle tutulmamalı , gözle görülmemeli. Bu gece yarısı yalnızlığı tam bana göre...
Yaşamı kendi dışlarında ararlar. Sevinirler ,acı duyarlar, hep başkalarında kendi hayallerini arayarak. Oysa acılar da ,mutluluklar da kendilerindedir.
Bir tek kez gelinir bu dünyaya!!! Beyaz peynir, salatalık, domates. Derken bir kadeh daha.
Reklam
Neye benzer insanoğlu? Bir ormana!.. Kalın, sık ağaçlarla dolu, güneşin zorlukla sığdığı bir orman. Amerikalıların "Jungle" dedikleri balta kesmez bir orman. Filmlerde, önde giden yerliler uzun baltalarla, dalları kesip yollar açarlar ya, o tür bir orman. İnsan bir ormandır. Her anı bir ağaçtır içinde. Upuzun, dört köşe, yuvarlak, kimi dallar yeşil, kimi dallar kuru... Yaşam esintilerine tutuldu mu, acı verir bu dallar birbirine çarptıkça. Tek tek sallandılar mı, hoşlanırız da, hepsi birden coşkuya kapıldılar mı dayanılmaz bir depremdir.
Ne çok böyle yaşadım! Hep aynı değişmezlik içinde. Yirmisinde, otuzunda, kırkında. Zaman boşuna mı akıyor hep? Yalnız saçlar, dişler düşüyor, kırışıklıklar artıyor. Dışımız değişiyor, iç aynı mı kalır? Kalabilir mi? Niye öyleyse hep aynı insan olduğunu sanırsın? Yok, hergün, her yıl yenilenmişsindir. Anılar boş bir çuval içinde takırdayan cevizler gibi ses verir. Yaşanmadan yaşanmış sanısıyla!
Anılar çözülür dökülür önüne. Toplamak zor olur sonra. Nasıl kopar bir kolyeden tanecikler, dağılır giderse, öyle. Tek tek gelmeli anılar. Hepsi birden yaşanmaz. Çekilmez olur ağırlıkları. Yüz, beş yüz, bin, on bin anı var baktığım her yerde. Her anı bir insanı verir. İnsansız anı olmaz ki! Anı, insandır..
Sözcükler ne verir, neyi anlatır? Şimdi otursak o bana kendi yaşamını anlatsa, ben de başımdan geçen bütün serüvenleri saatlerce dile getirsem, neye yarar? Kimse, bir başkası olamaz. Bir başkasını tanıyamaz. Hem yalan şeyler anlatacağız ne olsa? Kim anlatırken gerçeği dile getirir, gerçeğe yaklaşır? Anlatmasak, kendi kendimize yaşatsak da geçmişte olup bitenleri, yalan olmaz mı gene? Yaşanan, biter gider. Anlatırken değişir. Hatırlanırken değişir. Yaşayan ben'le, anlatan, hatırlayan ben'ler farklıdır birbirinden.
Kim anlatırken gerçeği dile getirir, gerçeğe yaklaşır? Anlatmasak, kendi kendimize yaşatsak da geçmişte olup bitenleri, yalan olmaz mı gene? Yaşanan, biter gider. Anlatırken değişir. Hatırlanırken değişir. Yaşayan ben'le, anlatan, hatırlayan ben'ler farklıdır birbirinden.
429 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.