Edebiyat dergilerinde şiir, öykü, deneme türlerine yer verilir daha çok. Edebiyatı edebiyat yapan detayları anlatmak ise genelde akademik çalışmalara bırakılır. Bu metinleri hakkıyla okuyabilmek öyle kolay değildir çünkü. Salih Uçak, “İnsan, Sanat ve Edebiyat” eserinde edebiyatın derin dehlizlerine girerek sanatın insanla imtihanını dillendirmiş. İnsan olmadan sanatın bir kıymeti olamayacağına göre -ki ilahi sanatı okusun, görsün, anlasın, düşünsün, takdir etsin diye yaratılan insandır vurgusunu da unutmadan- ve sanat varsa onu hem ortaya koyan hem anlayan hem değerlendiren insanın olma zorunluluğu şart ise sanat insansız, insan sanatsız olmaz -ki üretilen her şey sanat gerektirir- sonucuna varmak da kaçınılmaz elbet. “İnsan” söz konusu olduğunda unutulmaması gereken bir gerçek de insanın var olan her şeyi yozlaştırma/çürütme eğilimidir. İnsan-Sanat ilişkisinde de bu eğilimi görmek kaçınılmazdır. Yazar, belki de bu yüzden sorar: “Yaz(ı)n çürümüş olabilir mi?” (s.11) Ay Vakti Dergisi’ne böyle bir eseri kazandırdığı için teşekkür ediyorum.