Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşam Akışı Sosyolojisine Giriş

İnsanın Dört Hali

Kadir Canatan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Modern insanın yaşamında emeklilik bir kırılma noktasıdır ve yaşlıların ilk sınavı, emekliliğe adaptasyondur. Beraberinde stres ve bunalımları da getiren emekliliğe uyum, beş aşamalı bir süreç olarak tanımlanmaktadır. İlk aşama cicim ayları olup, çalışma zorunluluğunun ortadan kalkmasıyla yaşlı yapmak istediği faaliyetleri dolu dolu yapmaya başlar. Bunun akabinde bir sükûnet ve dinlenme aşaması gelir. Bu aşama bazen düş kırıklığı ve hatta depresyona evrilmektedir. Bu kısa krizden sonra yaşlı yeniden hayatına bir çekidüzen ve yön vermek için harekete geçer (yeniden yönelim aşaması). Bu aşamayı, stabil ve tatmin edici bir yaşam ve zaman planlamasi takip eder (rutin dönem).
Sayfa 113 - Ketebe Yayınları
Modern öncesi dönemde yaşam evreleri hakkında Türklerin nasıl düşündüklerini, 18. yüzyılda yaşamış olan Osmanlı düşünürü olan Erzurumlu İsmail Hakkı'nın ansiklopedik bir eseri olan "Marifetname"de görmekteyiz. Düşünüre göre yaş gruplarının mizaçları farklı olmakla birlikte, insanın bütün çağları dört kısımdır. İlk aşama büyüme ve gelişme (sinn-i nümüvv) yaşlarıdır ki, buna yenilik ve tazelik çağları da (sinn-i hadaset) derler. Bu çağın müddeti otuz yaşına kadardır. İkinci olarak yerleşme ve oturuşma (sinn-i vukuf) yaşları gelir ki, buna gençlik çağları da derler. Bunun müddeti kırk yaşına kadardır. Bundan sonra gizli düşüş ve çöküş yaşları gelir ki, buna olgunluk çağları da denir. Bunun müddeti, insanın altmış yaşına kadardır. Bundan sonra belirgin düşüş ve çöküş yaşları gelir ki, buna da yaşlılık ve ihtiyarlık çağları derler. Bunun müddeti ömrün sonuna kadardır.
Sayfa 17 - Ketebe Yayınları
Reklam
Pre-modern dönemde hayat evrelerine ilişkin tanımların üç kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Hayat tecrübesi ve gözlemlerden oluşan sağduyu bilgisi, insanın her anının bir olmadığını, bağımlılıktan bağımsızlığa doğru bir gelişim olduğunu ve gençlikten yaşlılığa doğru bir düşüş süreci olduğunu gösteriyordu. Nitekim Ortaçağ’da yapılan ve insan yaşamanın evrelerini merdiven basamaklarıyla anlatan modellerde bunu görmekteyiz. Merdiven modelinde dikkat çeken şey, orta yaşın öncesinde ve sonrasında insan hayatının çelişkili halidir. Orta yaş zirve olarak alınırsa, bundan önce bağımlı bir bebeğin fiziksel olarak gelişmesi ve büyümesi söz konusu iken, orta yaştan sonra da yaşlanması ve çökmesi resmedilmektedir. Bu noktada yatakta başlayan süreç, yatakta noktalanmaktadır. Yatalak hale gelen yaşlı da, en az yatakta yatan bebek kadar başkalarına bağımlı ve muhtaçtır.
Sayfa 18 - Ketebe Yayınları
Hayat evrelerine ilişkin tanımların ikinci kaynağı, insanın kendisiyle uzun yüzyıllar iç içe yaşadığı doğa ve mevsimlerdir. Kendi hayatıyla mevsimler arasındaki analoji, hep insanın dikkatini çekmiştir. Mevsimlerin bahar, yaz, son bahar ve kış şeklinde ard arda gelişini, insan kendi hayatının evreleriyle eşleştirmiştir. Bu eşleştirmede bahar, doğuşa ve çocukluğa; yaz gençliğe; sonbahar olgunluğa ve çöküşün kısmi belirtilerine; kış ise yaşlılığa ve ölüme yakın zamana karşılık gelmektedir. Bu noktada "insanın dört hali” ile “mevsimlerin dört hali” özdeşleşmektedir.
Sayfa 19 - Ketebe Yayınları
Gözlerim kapalı, tanıdık bir kitaba dokunuyor ve kokusunu derin derin içime çekiyordum. Bu beni mutlu etmeye yetiyordu.
Toplum medeniyet çıtasından taviz verdikçe, doğa yasaları topluma hâkim olur ve güçlüler güçsüzleri istismar eder.
Sayfa 143 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herhalde zihniyet olarak geleneksel, görünüm olarak modern olmamız, bizim kültürel kimlik krizimizin özünü oluşturmaktadır.
Sayfa 140 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.