İranlı sosyolog Şeriati, bu kitabında İran'ın tarihi ve İslam'la ilişkisini ele alır. Kitap İran tarihi ve öze dönüş olarak iki temel konudan oluşuyor.
Şeriati, İran tarihini -dönüştürücü gücü sebebiyle- İslam'ın İran'a girişinden başlatır. Bütün bir İran coğrafyası Kadisiye Savaşı ile İslam'a açılır. Bu savaşta zorba Şehinşahların tasallutundan kaçan İranlılar akın akın İslam'a girer. Raşit halifeler devrinde Araplar ve İranlılar bir dinin iki kardeş milleti gibidir. Emevi yönetimi ile birlikte Arap ırkçılığı İran'da şiddetli bir tepki görür ve İran'ı Şiileştirir. Sonraki 300 yıl ve Safevi yönetimi ciddi çatışma evresidir.
Burada kendisini büyük bir düşünür olarak gördüğüm Ali Şeriati, mezhepsel bir taassup sergiler. Hatta kimi cümleleri ırkçılık kokar. O yüzden burada Şeriati okuyan kişiye düşen, Şeriati'nin bir din adamı olmadığını, bir sosyolog olduğunu unutmamaktır.
Öze dönüş ise özü ile arasına kültür emperyalizminin girdiği Doğulu aydın tipini yerden yere vurur. Siyasi ve iktisadi emperyalizmin, nihai hedefine ulaşmak için Doğu toplumları üzerine oynadığı oyunları göstermesi bakımından kitabın en dikkate değer bölümüdür.Avrupa'da eğitim almış İranlı yarı aydınların davranışlarını okurken zihninizde Türkiye'deki muadilleri canlanacaktır.
Ali Şeriati bu kitabında " Sizi rahatsız etmeye geldim." sözünün hakkını tam manası ile vermiş.