Hukuk ve Hûk

İşkence

Salih Mirzabeyoğlu

About İşkence

İşkence subject, statistics, prices and more here.

About

TAKDİM İşkence mevzuu açıldığı zaman, umumiyetle şu beylik söz edilir: -“İşkence bir insanlık suçudur!” Oysa bu iş, mücerret bir prensib meselesi değil, hukukî bir suçtur; bu bakımdan da, birer lağım faresi olan işkencecilerin olmayan vicdanlarına seslenme yerine, doğrudan doğruya yetkilileri ve hukuk çevrelerini, hukuk namusuna davet etmek gerekir!.. Malûm olduğu üzere, yürürlükteki kanunlar çerçevesinde işkence bir suçtur; buna mukabil işkence de, hiçbir “acaba” hissine yer bırakmıyan kaskatı bir vakıa... Yapılması gereken iş, ya kanunun geçerliliğini ispatlayıp işkenceciyi cezalandırarak işkenceye mani omak, veya “şu işi yapana şu işkence tatbik olunur!” şeklinde hukuku vakıaya uydurmaktır!.. Önce hukuk namusu; işkence yapılacaksa, kanunun hükmü dairesinde olsun... Önce hukuk namusu; “nasıl kanun?”, sonraki iş... Yetkili ağızların, kendi eli kafasını döven salak gibi, kuru kuru işkenceye karşı olduğunu ve işkenceyle mücadele ettiğini söylemesi, emrindeki adama lâf geçiremediğinin itirafıdır; ve bu bir devlet zaafıdır!.. Zaaf, kendi emrindeki ele lâf geçirememekle ve işkencecinin kendi üstündeki bir icra makamını temsil ettiğini anlamamakla kalsa iyi... Hukuk, “hûk”a doğru eksilen bir mânâda tecessüm ederken, süslü koltuklarda yağlı yemekler yiyip buna uygun gübre üretmekten başka gayesi olmayan kenef ağızlardan, şu itiraf da duyulur: -“Bu iş, beni aşıyor!” Aşmanın “cima” mânâsında kullanılışına nazaran, onlara hak veriyoruz!.. “Hûk”, lûgatta “domuz ve hınzır” mânâsına... Dinen pis ve necis hayvan... Ruhsuz ve kalpsiz aşağılık insanlar için mecazen kullanılacaksa, aşağılık insanlar arasında baş köşede bulunan işkenceci, bu sıfata kemâliyle lâyık demektir!.. “Hûk”un, hukuka doğru lâtifleşmesinden ümidimizi kesmiş olarak, hükmümüz şudur: -“İşkence ve işkenceciyle mücadele, antiemperyalist mücadelenin bir parçasıdır!” Öyleyse, işkence ve işkenceciyle mücadele antiemperyalist mücadele çizgisi üzerinde bir birlik noktasıdır!.. Bu kitabı kaleme almamın sebebi de budur!..
Estimated Reading Time: 3 hrs. 51 min.Page Number: 136Publication Date: 1991Publisher: İBDA Yayınları
ISBN: YokCountry: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 36.9
Erkek% 63.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Salih Mirzabeyoğlu
Salih MirzabeyoğluYazar · 65 books
Salih Mirzabeyoğlu ya da gerçek adıyla Salih İzzet Erdiş ( 10 Mayıs 1950; Erzincan, Türkiye – 16 Mayıs 2018; İstanbul, Türkiye), İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi (İBDA/C) örgütü lideri olma suçuyla ömür boyu hapse mahkûm olan ve 22 Temmuz 2014'te yeniden yargılama talebi kabul edilerek tahliye olan Kürt asıllı Türk şair, yazar. Salih Mirzabeyoğlu, Erzincan'da dünyaya geldi. İlkokulu 1965 yılında Eskişehir'de Fatih İlkokulu'nda, ortaokulu 1968 yılında Mehmetçik Ortaokulu'nda tamamladı. Yazı ve şiirleri lise yıllarında Babıali'de Sabah gazetesinde yayımlanmaya başladı. 15 yaşında Necip Fazıl Kısakürek ile karşılaştı ve Nakşibendî tarikatına katıldı. Mirzabeyoğlu'nun ismi 1970'lerde duyulmaya başladı. İslâmî gençlik hareketlerinden biri olan Akıncılar'ın kurucusuydu. Gençliğinden itibaren "Millî Görüş" gömleğini üstüne giymişti. Salih Mirzabeyoğlu'nun genç yaşına rağmen sözüne itibar ediliyordu. Konferanslar veriyor, çevresinde gençler toplanıyordu. Akıncılar Derneği’nin politikalarının savunulduğu Gölge ve Akıncı Güç gibi dergileri çıkarttı. 1975'te Gölge dergisini çıkarttı ve ilk defa Mirzabeyoğlu soyadını orada kullandı. 12 Eylül Darbesi'nde sağ kesimin mağdur edilen isimleri arasında öne çıktı. Diğer siyâsî suçlular gibi Sıkı Yönetim İdaresi tarafından hakkında tutuklama kararı çıkartıldı ama bu süreçte tutuklanamadı. 1984 yılından itibaren yazı hayatına ve Büyük Doğu ve İBDA-C hareketindeki faaliyetlerine ağırlık verdi. 1991 yılında Körfez Savaşı'nın akabinde oluşan siyasi atmosfer içinde tutuklandı. İstanbul 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1999 yılında İBDA-C lideri Salih İzzet Erdiş’i (Salih Mirzabeyoğlu) "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan, eski TCK’nın 146/1. maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. Erdiş hakkında verilen idam cezası, 23 Eylül 2002 tarihinde uyarlama yapılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi. 2014 yılında yeniden yargılanma talebi mahkeme tarafından kabule değer görüldü ve Bolu F Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi. 2018 yılında beyin kanaması nedeniyle Yalova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 7 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleşen, daha sonra İstanbul'daki Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledilen Mirzabeyoğlu, 16 Mayıs 2018'de 68 yaşında hayatını kaybetti.