İslam'ın İnanç Esasları
İlyas ÇelebiSayfa Sayısına Göre İslam'ın İnanç Esasları Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre İslam'ın İnanç Esasları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İslam'ın İnanç Esasları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam, "cahiliye ahlakını terk ederek islam'ın ahlakı ile ahlaklanma" manasına gelmektedir.
Sayfa 16 - İsamKitabı okudu
İtalyan asıllı müsteşrik Laura Veccia Veglieri: Diğer dinler tâbilerine taşıması ağır, anlaması zor yükler yüklerler. İslam dini ise billur gibi şeffaf ve hayranlık veren bir kolaylıkla tecelli etmiştir. Bu durum ilk günden itibaren İslam'ın yayılmasında çok etkili bir unsur olmuştur. Bugün bile eğitimden yoksun olan Afrika ve Asya milletleri arasında hızlı bir şekilde yayılması bu sebepledir.Çünkü İslamiyet uzun açıklamalara ve kandırıcı vaizlere (misyonerlere) ihtiyaç duymadan, ilk sadeliğini koruyan ruhlara kolayca nüfuz etmektedir.
Sayfa 27 - İsamKitabı okudu
Altı iman esası ile oluşan islam binası bir çadıra benzetilecek olursa,bu çadırı ayakta tutan temel direk Allah inancıdır.
Sayfa 33 - İsamKitabı okudu
Allah’ın Varlığının Delili
Alemde ne varsa hepsi hâdistir, Her hâdisin bir yaratıcıya ihtiyacı vardır, O Muhdis hiçbir şeye ihitiyacı olmayan vâcibü’l-vücûd olan Allah Teâlâ’dır.
Sayfa 38 - İSAMKitabı okudu
Keşif ve iç tecrübe metodu, onu bizzat yaşayanlar için ikna edici olmakla beraber diğer insanlar için bağlayıcı bir delil teşkil edemez. Mesela bir insan gördüğü rüya üzerine Allah'a yönelebilir. Bu yönelişi için başka bir kanıta da ihtiyaç duymayabilir. Ancak bu yöntem, söz konusu rüyayı görmemiş olanlar için bir anlam ifade etmez.
Sayfa 49Kitabı okudu
İnsanın imtihanı dünyalı olmakla başladı.
Sayfa 54 - İsamKitabı okudu
Allaha olan tevekkül ve güven, nihilizmin oluşmasının önünde en büyük kalkandır. Allaha inanan ve ona (c.c) güvenen bir mümin, hiçbir zaman Allah'ın rahmetinden umudunu kesmez
Sayfa 68 - isamKitabı okudu
Secde ve dua gibi yalnız Allah'a tahsis edilecek duygu ve eylemler, başka varlıklara da yöneltilecek olursa Allah'ı kullukta tevhitten uzaklaşılmış olur. Hz. Peygamber, kendisinden önceki ümmetlerin, peygamberlerine aşırı şekilde tâzimde bulunmaları yüzünden istikametten ayrıldıklarını bildirerek kendisine saygıda aşırıya gidilmemesini istemiş, bu sebeple peygamberlerin kabirlerini namazgâh edinmeyi yasaklamıştır.
Sayfa 73Kitabı okudu
Cinlerin varlığına inanma, sadece İslâm'a ait bir inanç olmayıp İslâm'dan önce de hem Yahudilik ve Hristiyanlık gibi semavî dinlerde hem Mezopotamya, Mısır ve Arap yarımadası gibi coğrafyalarda neşvünemâ bulmuş ilkel dinlerde mevcuttu. Kur'an bu konuda yeni bir şey getirmemiş aksine daha önceden mevcut olan cin inancını tashih etmiş, sınırlarını çizmiş, varlık ve mahiyetleri hakkında sahih bilgiler vermiştir.
neşvünemâ bulmak: gelişmek, yayılmak
tashih: düzeltme.
Sayfa 104Kitabı okudu
Kur'an, Cahiliye Araplarının cinlere yönelik nitelemelerini reddederek onların da insanlar gibi şuur ve irade sahibi, Allah'a karşı sorumlu varlıklar olduklarını, insanlar gibi Allah'a kulluk etmek için yaratıldıklarını, kendilerine elçiler gönderildiğini, içlerinde inanan ve inanmayanların bulunduğunu haber vermektedir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Kur'an'da cinlerle insanlar arasındaki ilişki konusunda verilen bilgi ve örnekler, Hz. Süleyman kıssası dışında hep olumsuzdur. Onların, yeryüzünde kendilerine yakın gördükleri kişileri (kâhinleri) aldatmak ve yönlendirmek için mele-i a'lâyı (melekler alemini) dinleyip bazı sözler kaptıkları ancak daha sonra göğün, üzerlerine ateş şûleleri (şihâb) atılarak itaatten çıkan şeytanlardan korunduğu bildirilmektedir.
Sayfa 106Kitabı okudu