İslam İnancı
Ahmed es-Seyyidİslam İnancı Gönderileri
İslam İnancı kitaplarını, İslam İnancı sözleri ve alıntılarını, İslam İnancı yazarlarını, İslam İnancı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... Benim aranızdan ayrılmam en hayırlı olandır. Çünkü aranızdan ayrılmazsam çokça sabırlı olan size gelmeyecek. Benim gitmem halinde onu size gönderecek. "
Hz İsa a.s. Hz Muhammed s.a.v. in gelişini haber ediyor bu sözüyle.
Resûlullah, diğer peygamberlerin risaletini yalanlamak için değil doğrulamak için gönderildi.
İnsanın ALLAH'A zorunlu ihtiyaç duyması, ibadet etme gereksinimi duyması psikolojik rahatlıktır.
Bundan dolayı akaid dersiyle meşgul olanların laiklik, liberalizm, ateizm, materyalizm, bilimcilik ve hümanizm akımlarını anlamaları; mutezile, mürcie, kaderiye ve haricileri anlamalarından daha az önemli değildir. Hatta bu çağdaş akımları anlamak ve onları çürütmek daha önemlidir... Allah yardımcımız olsun.
İmam İbni Kayyım (rahmetullahi aleyh) şöyle diyor. Vallahi nifağın korkusunu, zorluğunu, büyüklüğünü, ayrıntılarını ve yekûnunu bildikleri için geçmiş insanların kalplerini paramparça etmişti. Kendileri hakkında münafıklar zümresine dahil olacaklarından korkacak kadar su-i zan besliyorlardı. Ömer b. Hattab Huzeyfe'ye (radıyallâhu anhum) "Ey Huzeyfe Allah aşkına söyle Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni münafıkların arasında saydı mı?" diye sormuştu. Huzeyfe de (radıyallahu anh) "Hayır, daha da kimseyi temize çıkarmam" dedi... Hasan Basri den nakledilir, azaptan emin olan münafık, korkan kişi mümindir. Bazı sahâbîlerin ise şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah'ım huşu nifakından sana sığınırım." Bunun üzerine yanındakiler, "Huşû nifakı nedir?" diye sordu. "Kalp huşü içerisinde olmadığı halde bedenin huşuluymuş gibi görünmesidir." Şeklinde cevap verdi.
Sayfa 147Kitabı okudu
İnsanın imanı ile çelişen meseleleri bilmesi şu iki hususu elde etmesi için önemlidir:
Birincisi: Onlardan sakınmak ve uzak durmak için. Zira şerri bilmeyen şerrin tuzağına düşer.
İkincisi: İmanın sınırları ve kapsamı konusunda basiretinin artması için. Çünkü her şey zıddıyla bilinir.
İşte bu, Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabını diğerlerinden ayırt eden en önemli özelliklerdendir. Onlar şirki ve sınırlarını bildikleri gibi imanı ve sınırlarını da biliyorlardı. Bu nedenle imana bir ilim üzere sarıldılar
Sayfa 145Kitabı okudu
Örneğin, insan sevdiği birisini veya yakınını kaybettiğinde nedenini merak edebilir veya itiraz edebilir. Hatta bu hadiseyi safi kötülük olarak görebilir. Ancak iş Allah'ın takdirinde; imtihan, günahlara kefaret, derecesinin yükseltilmesi, ceza, ecelin gelmesi gibi bilmediğimiz başka şeyler de dahil olmak üzere bir sürü anlama gelebilir. Bu yüzden sınırlı bilgiye sahip olan insanın kapsamlı, kamil ve tam ilme sahip olan Allah Teâlâ'ya itiraz etmesi doğru olmaz.
Sayfa 133Kitabı okudu
Kādi İyaz (rahmetullahi aleyh) şöyle demiştir: "Havz hadisleri sahih, bunlara inanmak farz, tasdik etmek imandandır. Ehl-i sünnet ve'l-cemaate göre bunlar zahir anlamı üzeredir ve tevil edilmez, üzerinde tartışmaya girilmez. Konuya ilişkin hadisler mütevatir, râvileri ise bir grup sahabedir."
Sayfa 110Kitabı okudu
İmam Müslim, Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) kanalıyla gelen şu hadisi kitabına almıştır: "Müminin ruhu çıktığı zaman, onu iki melek karşılar ve yükseklere çıkarırlar. Gök ehli, 'Yeryüzünden güzel bir ruh geldi. Allah ona ve yaşattığı cesede salât etsin.' derler. Peşinden onu Allah Teâlâ'ya götürürler. Sonra, 'Bunu sınırın ötesine [sidretü'l-müntehå] kadar götürün.' diye buyurur. Kâfirin ruhu çıktığı zaman gök ehli, 'Yer tarafından pis bir ruh geldi.' derler ve 'Bunu sınırın sonuna [cehenneme] kadar götürün.' diye söylenir." Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) dedi ki: "Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ince bir kumaşı şöyle burnuna götürdü."
Sayfa 103Kitabı okudu
Böylece salih bir evladın önemini bir yönüyle anlamış bulunuyoruz. Esasında bu husus, evliliği değersizleştiren ve terk etmeye çağıranlara cevap mahiyetindedir. Zira onlar, evliliği ancak bir mesuliyet ve yükler yığını olarak görüyor, hem de hiçbir mesuliyet taşımadığı için evlilik dışı ilişkilere çağırıyorlar. Bu bakış açısı, aileye, toplumun temelinde bulunan bir tuğla olarak bakan, ailenin düzgün olmasının toplumun düzgün olması anlamına geldiğini söyleyen İslam'ın evlilik anlayışıyla tepeden tırnağa çelişmektedir.
Sayfa 101Kitabı okudu