Kelime Manalı

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi

Hüsamettin Vanlıoğlu

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi Sözleri ve Alıntıları

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi sözleri ve alıntılarını, İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi kitap alıntılarını, İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vehb b. Münebbih şöyle der: “Ben peygamberlere verilen kitaplardan doksan bir tanesini okudum. Bütün bu kitaplarda şunu gördüm, eğer bütün yaratıkların aklı toplanıp bir yana, Muhammed'in aklı da bir yana konsa, onların aldı Muhammed'in aklının yanında çöllerdeki kum tanelerinden bir kum tanesi gibi kalırdı. Zira Allah Teâlâ aklı bin parçaya bölmüş, dokuz yüz doksan dokuz parçasını Muhammed'e, bir parçayı da dilediği kullarına vermiştir.” Bu kadarı akıllı kişi için kafidir.
Reklam
Azaptan kesin emin olmak ya da bütünüyle(rahmetten) ümidini kesmek kişiyi İslam dininden çıkarır. Kıble ehli için (bu hususta izlemesi gereken) doğru yol: iki şey yani; korku ile ümit orasında olmaktır. "Deki; Ey kendilerine yazık etmiş kullarım, Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Zira Allah, tüm günahları bağışlar, çünkü O, çok acıyan çok bağışlayandır." (Zümer/53)
"Hiç kimse Allah'ın yardımı olmadan Allah'a asi olmamaya çare bulamayacağı gibi başka bir yöne kıpırdayamaz, hareket edemez. Yine hiç kimse, Yüce Allah'ın muvaffak kılması olmadan Allah Teâlâ'ya itaatkâr olmaya ve itaat üzere müstakim kalmaya muktedir olamaz."
Sayfa 121Kitabı okudu
Hilafet otuz senedir. Ondan sonra hilafet makamında bulunanlara meliklik ve emirlik vardır. Halifenin saklanan ya da ortaya çıkması beklenen bir kimse olmayıp bilinen zahir bir kişi olması icab eder. Halifenin günahsız/masum ve ya zamanının en üstün kimsesi olması şart değildir. Yalnız halifenin tam ve mutlak olarak halkı sevk etmesi ve idare kabiliyetine sahip olması gerekir.
Sayfa 169 - Nesefi AkaidiKitabı okudu
Müslüman, dirilerin ölüler için yapacağı dua ve verecekleri sadakaların fayda vereceğine inanmalıdır. Çünkü bunu inkâr eden Mutezile ve bid'at ehlin den olur. Bir hadis-i şerifte şöyle gelmiştir: Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sel lem) bir gün arkadaşlarıyla birlikte Mekke kabristanına giderek bir kabrin başında durur. O sırada şiddetle ağlamaya başlar, arkadaşları da ağlarlar. Sonra Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle der: "Keşke ne durumda ol duklarını bileydim". Bunun üzerine Cebrail ('aleyhi's-selâm) gelerek şu âyet-i kerimeyi indirdi: "Şüp hesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin" Daha sonra Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sellem): "Allah beni ana-babama dua edip, onlar için af dilemekten menetti" deyip arkadaşlarına seslenerek şöyle der: "Kimin ana-babası Müslü man olarak öldüyse, onlara dua edip, affedilmelerini dilesin."
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.