Kelime Manalı

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi

Hüsamettin Vanlıoğlu

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi Gönderileri

İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi kitaplarını, İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi sözleri ve alıntılarını, İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi yazarlarını, İslam İnancına Dair Beş Temel Eser Akaid Risaleleri Tercümesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslüman, evliyanın kerametine inanmalıdır. Evliyanın kerametinin hak olduğunu inkâr eden bid'at ehlinden olur. Peygamberlerin mucizelerinin bir anlamı kalmaz, düşüncesiyle evliyanın kerametini inkâr eden kişi şu üç kısımdan birindedir mutlaka. 1-Ya peygamber olmayan bir kısım insanların kerametini anlatan ayet-i kerimeleri inkâr etmektedir
Sayfa 362Kitabı okudu
Müslüman, Allah Teâlâ'nın Cennette bir şeye benzemeksizin keyfiyetsiz olarak görülebileceğine inanmalıdır. Bilmelisin ki; kuşkusuz mü'minler, ayın on dördüncü gecesi dolunayın görülmesi gibi, Allah Teâlâ'yı göreceklerdir bunda hiçbir şüphe yoktur. Böyle bir gecede dolunayı gören bu ay değildir diye şüphe eder mi? Aynı şekilde Müslümanlar da Allah Teâlâ'yı görecekleri haktır/gerçektir ve gördüklerinin Allah Teâlâ olduğuna şüphe etmeyeceklerdir. Tıpkı Müslümanların Rab'lerini hiçbir şeye benzemediği ve keyfiyetinin söz konusu olmadığını bilmelerinin şek ve Şüphesiz olması gibi... Cennette Allah Teâlâ'nın çıplak gözle görülebileceğini inkâr ederek, onun kalp gözüyle görüleceğini savunan kişi sapkınlık ve bid'at içine düşmüştür.
Sayfa 357Kitabı okudu
Reklam
Müslüman, Cennet ve Cehennemin şu an yaratılmış olduğunu bilip onların hak olduğuna inanmalıdır. Kim, Allah henüz onları yaratmadı der ve konuyla ilgili âyeti inkara kalkışırsa Allah'ı inkâr etmiş olur. Kim de onların şu an yaratılmış olduğunu kabul eder; fakat onların, içindeki insanlarla beraber fanî olacağını savunursa o da Cehmî olur. Bilmelisin ki: Cennet ve Cehennemin hak olduğuna şüphe yoktur ve onlar şu an yaratılmıştır. Zira Allah Teâlâ Adem'e "Sen ve eşin Cennette oturun!" buyurmuş ve "Şu ağaca yaklaşmayın" diyerek onları malum ağaçtan menetmiştir. Eğer Cennet henüz yaratılmamış olsaydı ağaç nerede olacaktı ki, onlar da ağaçtan yiyebilsinler. Binaenaleyh Cennet henüz yaratılmamış olsaydı, Allah Teâlâ'nın onlara Cennette oturmalarını emretmesi ve malum ağaçtan menetmesi imkânsız olurdu. Yine Allah Teâlâ "Şeytan o ikisini kaydırdı ve onları bulundukları yerden çıkarttı." buyurmaktadır. Eğer Cennet henüz yaratılmamış olsaydı, Şeytan onları nereden çıkartmış olacaktı? Ezcümle: Cennet nimetleri tükenmez ve orada ölüm de yoktur. Bu konuda çok rivâyet bulunmaktadır. Bu kadarı aklı olana yeter, iyice anlamaya çalış ki doğruyu görürsün.
Sayfa 336Kitabı okudu
Müslüman, dirilerin ölüler için yapacağı dua ve verecekleri sadakaların fayda vereceğine inanmalıdır. Çünkü bunu inkâr eden Mutezile ve bid'at ehlin den olur. Bir hadis-i şerifte şöyle gelmiştir: Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sel lem) bir gün arkadaşlarıyla birlikte Mekke kabristanına giderek bir kabrin başında durur. O sırada şiddetle ağlamaya başlar, arkadaşları da ağlarlar. Sonra Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle der: "Keşke ne durumda ol duklarını bileydim". Bunun üzerine Cebrail ('aleyhi's-selâm) gelerek şu âyet-i kerimeyi indirdi: "Şüp hesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin" Daha sonra Peygamber Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sellem): "Allah beni ana-babama dua edip, onlar için af dilemekten menetti" deyip arkadaşlarına seslenerek şöyle der: "Kimin ana-babası Müslü man olarak öldüyse, onlara dua edip, affedilmelerini dilesin."
Sayfa 315Kitabı okudu
Müslüman, her devlet başkanının arkasında bayram ve Cuma namazlarını kılmalı ve bunun hak olduğunu kabul etmelidir. Çünkü kulakları delinmiş köle bile olsa devlet başkanına itaat farzdır. Devlet başkanına karşı silahlanıp ayaklanmak, isyan etmek caiz değildir. Devlet başkanı adil olursa, mükafatı ona aittir. Eğer zulmederse günahı onun boynunadır. Bu yüzden her halde devlet başkanına itaat etmek gerekir. Çünkü kim devlet başkanına isyan eder, itaat etmezse Harici mezhebinden olur. Zira Allah Teâlâ "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve siz den olan ulu'l-emre (idarecilere) de"¹ buyurmuştur.
Sayfa 292Kitabı okudu
Sıfât-ı Haberiyye: Biraz önce anlattığımız çerçevede yaratılmış özelliği taşıyan bazı sıfatlar vardır ki naslarda Allah'a nispet edilmişlerdir. Haberde, yani âyet ve hadislerde yer aldıkları için haberi diye anılan bu sıfatlar kelâm alimleri tarafından lafzi-zâhiri manalarıyla zât-ı ilâhiyyeye izâfe edilmemiş, belli kurallar çerçevesinde te'vil edilmiştir. Meselâ "yed" (el), "vech" (yüz, sima), "arşa istivä" (taht üzerine oturma), "nüzül" (dünya semasina iniş) gibi. Selef âlimlerimiz bu tür sıfatların zâhiri-beşerî manalarının Allah'a nispet edilemeyeceğini benimsemekle birlikte "O'na mahsus bir yed, bir vech, bir istiva" demekle yetinmiş ve yorum yapmaktan kaçınmıştır. Onların bu tutumuna "icmâlî te'vil" denilmiştir. Ehlisünnet dışı bazı kişiler ise bu sıfatların zâhirî-beşeri manalarıyla Allah'a izâfe edilebileceğini ileri sürmüştür, böylelerinin mezhebine Müşebbihe denilmiştir.
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.