Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi

Ahmet Gürkan

İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi Sözleri ve Alıntıları

İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi sözleri ve alıntılarını, İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi kitap alıntılarını, İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günahın gizlisinden de alenisinden de içtinab edin. Günahkar, fiillerinin cezasını çekecektir.
Biz erkeği yarattığımız zaman, kendisine eş olarak kadını da yarattık ki, onunla sükun ve huzur bulsun ve biz onlar arasında muhabbet ve şefkati mukadder kıldık.
Reklam
Müslümanlar diğer dinlere mensup din muhariplerinin yaptıklarını katiyen yapmadılar ve işgal ettikleri memleketleri harap etmediler. Müslümanlar nereden geçtilerse, orada, eskisinden çok daha güzel ve mükemmel şeyler meydana geldi. Hem de süratle bir sağanak gibi. Harap ettikleri yerleri de kısa bir zaman içinde yeşillendiriverdiler.
Hz. Peygamber, Cüveyriye'yi cariye olarak alıkoyarak arzularını tatmin edebilirdi. Etmedi, çünkü Hz. Peygamber şehvet müptelası değil, insani duyguların dünyaya hakim olmasını iştiyakla isteyen bir rehberdi.
Allah adalet, hayrat ve hasenat emreder; cinayeti, haksızlığı ve iftirayı men eder.
Patrona Halil ve Kabakçı Mustafa hadiseleri gibi korkunç neticeler veren bu hadisenin de ancak sathi ve ârızi sebepleri ortaya atılabilmiş içyüzü kapalı kalmıştır. Yoksa bize tarihimizi bütün incelikleriyle yazdırmayan da böyle gizli bir kuvvet midir? Bu facia (31 Mart hadisesi) sırf birkaç gafil vatandaşın eseri imiş gibi onların idamları ile mesele halledilmiş ve hadise de izah olunmuş sayıldı. Halbuki bir taraftan bu cezalar verilirken diğer taraftan da işin içyüzü araştırılmalı ve tarihi vesikalar hazırlanmalıydı böyle yapılmadı. Almanlar Osmanlı Devleti'nin Masonluk kanalıyla büyük devletlerin eline düştüğünü görerek bu halden hoşlanmıyorlardı... Bilhassa ordunun da Masonluğa sokulduğundan şikayet ediyordu.
Reklam
Haçlıların 1099'da Arzı mev'udu (Nil'den Fırat'a tüm mezopotamyada vaadedilen yer) işgal ettikleri zaman nereden geçtilerse arkalarında ölüm ve harabiyetten başka bir şey bırakmadılar. Fakat Selahattin Eyyubi hıristiyanları sürüp attığı zaman en ufak intikam tedbirine bile başvurmadı.
Tarih boyunca Türkü zaferden zafere koşturan, O'na tükenmez bir kudret veren dini ve milli seciyesini yıkmak isteyen düşmanlarımızın, sinsi ve kurnazca yürütülen propagandalarına aldanan zevk düşkünü şekilperestler, inkılapları böylece dejenere ediyorlardı. Onlarca garplılaşmak, garbın nesi varsa hepsini toptan almak demekti. Bu yolda icap ederse bütün tarihi gelenekleri ve manevi değerleri bertaraf etmek, onlar için bir vatanperverlik numunesi sayılıyordu. Yine onların nazarında en büyük engel İslam dini idi. Çünkü bu din garbın fuhuşuna, kumarına, ayyaşlılığına ve insanların kötü yollara sürükleyen hareketlerine karşıydı. Tanzimat idarecileri bu dinin ilmi ve medeniyeti teşvik eden hususlarından istifade etmeyi beceremediler, hatta din aleyhtarlığı yapan neşriyata müsamaha dahi göstererek halkın itimadını kaybettiler ve bu sebeple muvaffak olamadılar.
Sayfa 19
Fazilet yolundan ayrılmayan Müminler ebediyen cennet safaları içinde yaşayacaklardır.
İmanlarına, hayrat ve hasenat sevaplarını da ilave etmiş olanlar, Allah'ın rahmeti ve en parlak mükafatı ile müjdelenmiştirler.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.