İslam Mezhepleri Tarihi

Halil İbrahim Bulut

İslam Mezhepleri Tarihi Posts

You can find İslam Mezhepleri Tarihi books, İslam Mezhepleri Tarihi quotes and quotes, İslam Mezhepleri Tarihi authors, İslam Mezhepleri Tarihi reviews and reviews on 1000Kitap.
İkinci hicri asırda ağırlıklı olarak vasilik, mehdilik, nübuvvet ve uluhiyyet iddiaları etrafında ortaya çıkan Muğiriyye, Mansuriyye, Ebû Müslimiyye, Mukannaiyye gibi firkalardır. Bu asırda ortaya çıkan Şii karakterli firkalar zaman zaman Muhammed el-Bakır'ın, Cafer es-Sadik'in, Musa el-Kazım'ın ve diğer imamlanın isimlerini kullanmışlardır. Ancak, henüz fiilen İmamiyye'nin imamet zincirinde yer alan isimler etrafında ciddi bir Şii farkllaşmanın mevcut olduğunu tespit edebilmek pek mümkün görünmemektedir. Kutlu, İslam Düşünce Ekolleri Tarihi, s. 96.
Sayfa 289 - Şla'nın Mezhepleşme SüreciKitabı okuyor
Hz. Hüseyin'in hunharca şehit edilmesi Hz. Ali soyunun ismini kullanarak şahsi menfaatleri adına çıkar sağlayacak birçok kimseye fırsat doğurmuş ve zemin hazırlamış oldu. Bunlardan ilk isim, hezimetle neticelenen Tevvabûn hareketinden kurtulanlarla birlikte "Allah'ın kitabı, Resulullah'ın Sün- net'i, Ehl-i Beyt'in intikamı, zayıfları savunma ve günahkarlara karşı cihat" sloganıyla ve Hz. Ali'nin Hz. Fatıma'dan doğmamış olan üçüncü oğlu Muhammed b. el-Hanefiye'nin "imamlık" ve "mehdilik"ini ileri sürerek ortaya çıkan el-Muhtar b. Ebi Ubeyd es-Sakaft (567/687)'dir. Hareketi, İslam dünyasında esaslı bir akis uyandırdığı gibi, onun ileri sürdüğü ve kullandığı mehdilik, gaib imam, rec'at ve beda' fikirleri, daha sonralan, bilhassa İmamiyye Şiasınca kısmen tadil edilerek benimsenmiş ve geliştirilmiştir.
Sayfa 288 - Şla'nın Mezhepleşme SüreciKitabı okuyor
Reklam
TEVVABÛN HAREKETİ
Hicri I. asırda vuku bulan Tevvabun hareketi, Muhtar es-Sakafi isyanı ve İbn Sebe fitnesinin Şii fikirlerin teşekkülüne zemin hazırladığı kabul edilir. Tevvaban hareketi, Hz. Hüseyin'i Kufe'ye davet eden fakat yanı başlanında şehit edilmesine seyirci kalanların bu davranışlanından dolayı pişman olduklanını göstermek ve Kerbela'nın intikamını almak niyetiyle giriştikleri bir hareketir
Sayfa 288 - Şia'nın Mezhepleşme SüreciKitabı okuyor
İslam Mezhepleri Tarihi kaynaklanında bazı araştırmacıların Şiilik hareketinin kökeniyle alakalı olarak farklı görüşler ileri sürdükleri görülmektedir. Bu çerçevede Şiiliğin İran, Arap ya da Yahudi-Hristiyan asıllı olduğu şeklinde üç farklı yaklaşım dikkat çekmektedir.
Siyaseten Ali taraftarı olmakla, Şiilik arasında bir ayrım yapılması gerekir.
Siyaseten Ali taraftarı olmakla, zaman içinde teşekkül eden Şiilik arasında bir ayrım yapılması gerekir. Hz.Ali'nin yanında yer alan sahabilerin yaşadıklan dönemde Müslümanların büyük çoğunluğu oluşturduklarını dikkate aldığımızda, erken dönem Ali taraftarlığıyla Şiilik arasında bir ilişki kurulamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bağlamda Şiiliği temel Şit fikirlerle başlatmak daha isabetli olacaktır. Şüphesiz Şiiliğin omurgası imamet görüşüne ve özellikle nass ile tayin ve masumiyet fikirlerine dayanmaktadır. Nas ile tayin, masumiyet, vasilik, mehdilik ve rec'at gibi fikirler en erken birinci asrın sonlarında ortaya çıkmıştır.
Sayfa 287 - Onat, Emeviler Devri Şit Hareketleri, s. 115 vd.Kitabı okuyor
Şilliğin ortaya çıkış süreciyle alakalı olarak;
I) Hz. Osman dönemindeki olaylar sırasında, II) Hz. Ali'nin hilafeti dönemin de, III) Hz. Ali'nin şehit edilmesinden sonra, IV) 61/688 yılında Kerbela'da Hz.Hüseyin'in şehit edilmesinden sonra meydana gelen Tevvabun hareketiyle, V) 66/685 yılındaki Muhtar es-Sakat olayından sonra olmak üzere geniş bir zaman diliminde ortaya çıktığı şeklinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Sosyal ve siyasi hadiseleri tek bir olaya bağlamanın sağlıklı olmayacağı hakikati dikkate alındığında yukarıda zikredilen hadiselerin her birinin Şiiliğin ortaya çıkış sürecinde katkısının olduğunu söylemek gerekir.
Reklam
Sebeiyye
Sebeiyye'ye terimine gelince, hicri I. asrın ikinci yarısından itibaren özelde Hz. Osman genelde Emevi aleyhtarlığı ve daha sonra ilk üç halife aleyhtarlığı yaparak Ali, Muhammed b. el-Hanefiyye ve oğlu Ebû Haşim'in adı etrafında aşını fikirler benimseyen kişi ve grupların müşterek adlarından biridir. Muhtar es-Sakafi'nin ölümünden sonra Sebeiyye ve onun taraftarları için kullanılmıştır. Bazı Mezhepler Tarihi kaynaklanı, bu tanımlamayı Hz. Ali hakkında aşını fikirler ileri süren Abdullah b. Sebe taraftarlanı için de kullanmıştır.
Rafizi
Arap- çada "r-f-z" kökü; "terk ermek, ayrılmak, dağılmak ve yayılmak" anlamına gelir. Rafizi ise ayrılan, terk eden anlamında olup, bir topluluğa isim olduğunda "Ravafiz" şeklinde kullanılır. Terim olarak ne anlama geldiği konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Rafizi terimi, çok erken dönemden beri Şia tarihinde bulunmaktadır. Bu terimin kökeni Zeyd b. Ali'nin Emevilere karşı başarısız isyanına kadar gider. 122/740'da gerçekleşen bu isyana, silahlı direnişin faydasına inanmadıklarından dolayı -daha sonra İmamiyye olarak adlandırılacak bir grup- katılmamıştır. Bunlar, Zeyd'in Ebû Bekir ve Ömer'den kendini ayırt etmesini ve bu ikisinin büyük günah işlediğini açıklamasını istemişlerdir. Ancak İmam Zeyd, onların arzularına göre cevap vermeyince kendisini terk etmişlerdir. Bunun üzerine Zeyd b. Ali, onlara bu ismi vermiştir. Rafizi isimlendirmesi, Zeydiler açısından İmam Zeyd'in terk edilmesi, Sünniler açısından da ilk iki halifenin reddedilmesi şeklindeki iki büyük günahı hatıra getirmektedir. ... Aslında Rafizilik tek başına müstakil bir firka olmayıp, Şii-İmami olarak kabul edilen kimseler veya Şia'ya karşılık kullanılmış bir kavramdır.
Mezhepler Tarihine ait bir terim olarak,
"Şia, Hz. Muhammed'den sonra insanlann en faziletlisi olarak Ali b. Ebu Talib'i kabul edip onun nass ve tayinle imam olduğuna, Ali'den sonra imametin kıyamete kadar onun soyunda devam edeceğine inanan topluluklanın müşterek adı" olmuştur.
Gazzali Aristo mantığını İslami ilimler arasına katıp, mantık bilmeyenin ilmine güvenilemeyeceğini savundu.
155 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.