İslam Tasavvuf Doktrinine Giriş

Titus Burckhardt

İslam Tasavvuf Doktrinine Giriş Quotes

You can find İslam Tasavvuf Doktrinine Giriş quotes, İslam Tasavvuf Doktrinine Giriş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ahmed ibn el-arif aşk hakkında şöyle der:
O, yokoluş vadilerinin girişi ve kendini unutma derecelerine doğru inilen tepedir;
Reklam
Tasavvuf bir gelenek , yani ilahi kaynaklı bir Hikmetin aktarılması olduğuna göre hem zaman içinde bir devam, hem de ruhsal kaynağıyla bağlantısında kesinti olmayan bir yenilenmedir. Her geleneksel doktrin tanımı gereği, özünde değişmezdir. Ama bunun sunuluşu belli bir «kavramsal biçem» çerçevesinde — yani geleneğin değişmeyen temeli üzerinde — keşfin değişik olumsal tarzları doğrultusunda ve beşeri durumlara uygun olarak kendi kendini yenileyebilir.
Sayfa 12 - KitabeviKitabı okudu
Zaten, tasavvufî düşünce, gerçeği, örneğin cevheri süreklilik gibi, gerçeğin tek bir durumu içine, ya da diğer hepsini dışta bırakıp, duyumsanabilir varlık ve akledilebilir varlık gibi, derecelerinden yalnız biri içine kapatmak eğilimini hiçbir zaman göstermez. Buna karşılık, sayıcız gerçeklik dereceleri olduğunu kabul eder ki, bunların hiyerarşisi geri dönüşü kabul etmez. Öyle ki, görelinin kendi ilkesi ile asal olarak aynı (bir) olduğunu veya ilkenin kendinden doğan şeylerle kuşatıldığını söylemeksizin, kendi «ilkesi» olduğunu onaylamak mümkündür. Böylece, asal gerçeklikleri düşünülürse, bütün varlıklar Allah’tır. Ama Allah, bu varlıklar değildir. Kendi Gerçeklik'inin onları dışarıda tuttuğu anlamında değil, bu şeylerin gerçekliğinin O’nun sonsuzluğu karşısında bir hiç derecesinde olmasından.
örneğin ruhsal yoksulluk (fakr), Ruh’un zenginliğinin ters'inüen yansımasıdır. İçtenlik (ihlas) ve doğruluk (sıdk), psişik eğilimler karşısında ruhun bağımsızlığının anlatımları, soyluluk da (kerem) İlahî Büyüklük’- ün beşerî bir yansısıdır. Bu «gerekli» erdemlerde geriye dönüşlülük muhtevada değil, biçimlerdedir, yani bu erdemler alçakgönüllülük ve doygunluk durumunda bulunurken bunların gerçeklikleri ün ve büyüklükten başka birşey değildir
özgürlük, her yerde bilinen şekliyle, yani özünde herhangi bir kayıt taşımayan özgürlük olduğundan, insanın günalı işlemekte, dilerse kendini bir uçuruma atmakta özgür olduğu söylenebilir. Bununla birlikte insan eyleme geçer geçmez, bu özgürlük, gerçekliğe aykırı öldüğü oranda hayalî olur: böyle biri yaptığı seçimin tutsağı olur, oysa ruhsal bir eğilim içinde olan biri, daha yüce bir özgürlüğe doğru yükselir. Öte yandan cehennemin gerçekliği yamlsamadâh dolayı olduğundan, -çünkü Allah’tan uzaklaşma ancak geçici olabilir- cehennem. Rahmet yanında, sonu algılanamasa da, sonsuza dek var olamaz; günah durumlarının tersinden ebediliğidir
Reklam