İslam ve Batı

İbrahim Kalın

İslam ve Batı Posts

You can find İslam ve Batı books, İslam ve Batı quotes and quotes, İslam ve Batı authors, İslam ve Batı reviews and reviews on 1000Kitap.
Yaklaşık iki asırdır müslüman kitleler kendilerini tarihin dışında, kültürel geri kalmışlık sendromuyla hareket eden özneler olarak görüyorlar. Şanlı bir geçmiş ve güçlü bir ben bilinciyle, mevcut siyasî, sosyal ve ekonomik daralma arasındaki gerilim, tepkisellik olarak ortaya çıkıyor. "Kurban edilmişlik" psikolojisi, müslüman dünyayı hem Batı hem de Doğu (Çin ve Hint medeniyetleri) karşısında umutsuzluğa, kırgınlığa, öfkeye mahkûm ediyor. Batı, İslâm dünyasının modern bir ötekisi haline gelmiş durumda. İslam dünyasının kendi değerlerine dayanan bir gelecek inşa etmesi, bu psikolojiden kurtulmasına bağlıdır.
Sayfa 20 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 9. Basım (Mayıs, 2017)
Avrupalılar yaklaşık dört yüzyıl boyunca "İslâm" deyince Osmanlı'yı, Kur'an deyince "Türkler'in İncili'ni" anladılar.
Sayfa 16 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 9. Basım (Mayıs, 2017)
Reklam
"Orta ümmet" olarak kendisini dünya coğrafyasının orta kuşağında gören İslâm dünyası, Doğu'ya da Batı'ya da eşit mesafedeydi. Batı onun için hep cevap verilmesi, tepki gösterilmesi, mücadele edilmesi gereken bir öteki değildi. 1300 yılında İsfahan'da yaşayan bir müslüman âlimin mekân algısı açısından Çin neyse, Fransa da oydu. Kur'an'ın "ne doğu, ne batı" (Nûr 24/35) diye tasvir ettiği evrensel hakikat tasavvuru, Doğu ve Batı kalıplarını aşan bir niteliğe sahiptir. Bu mânada İslâm toplumları kendilerini hiçbir zaman "doğuda" ya da "doğulu" addetmediler. "Doğu", ancak Asya'nın küçük bir uzantısı olan Avrupa'nın kendisini "Batı" olarak tanımlanmasından sonra ortaya çıkan bir tanımdır. Sizce, insanlık tarihinin merkezinde yer alan coğrafyaya bugün neden "Ortadoğu" diyoruz? Japonya, hangi coğrafî tasnife göre "Uzakdoğu" kabul ediliyor? Tersinden düşünecek olursak meselâ Amerika'ya niçin "Uzakbatı" demiyoruz?
Sayfa 15 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 9. Basım (Mayıs, 2017)
Kültürel ön yargıların, kategorik ret ve kabullerin tahayyül dünyamızı ve yaşam alanımızı alabildiğine daralttığı şu günlerde, kendimiz kalarak ötekine açılmayı öğrenmek zorundayız.
Kısa sürede Arap yarımadasının dışına yayılan İslam, aynı zamanda Arap olmayan pek çok etnik grubun dini haline geldi. Fars, Türk, Afrikalı, Hintli, Afgan, Orta Asyalı, Çinli ve Malay pek çok topluluk hızla İslam'a girdi ve hem dini hem de kültürel mânada bir İslamlaşma süreci yaşadı. Bu süreçte farklı topluluklar muslümanlaşırken aynı zamanda klasik İslam kültürünün zengin mozayiğini de oluşturmaya başladılar. Bir medeniyet ve dünya kültürü haline gelen İslam, ister istemez, farklı coğrafya ve kültürlerde farklı renk ve biçimlerde hayat alanı buldu. Bugün dahi Afrika Müslümanlığı Malay İslamı'ndan, Boşnak Müslümanlığı Afgan Müslümanlığı'ndan kültürel ve yer yer dini mânada önemli farklılıklar gösterir. Bu, medeniyet haline gelen her dinin yaşadığı doğal bir süreçtir.
XVI-XVIII. yüzyıllarda Avrupa'daki Türk imajı somut bir şekil alır ve bu konuda zengin bir literatür oluşur. Ortaçağ'da "Sarasin"; Endülüs'te "Moor" kelimeleriyle ifade edilen müslümanlar, XVI. yüzyıldan sonra giderek "Türk" tipiyle özdeşleştirilir. Türkler'in yani Osmanlı'ların Balkanlar'ın içlerine ve Güneydoğu Avrupa'nın sınırlarına kadar ilerlemesi, kıyametin bir işareti olarak görülür. Edebiyattan resme, siyasi metinlerden halk şarkılarına kadar çok geniş bir kültür yelpazesinde Türk imajı köklü bir yer edinir. XV. yüzyılda Cusalı Nicholas'ın çağdaşı olan Dionysius "Ey Rabbim! Türkler Roma'yı ele geçirecek mi?" diye haykıracak, ünlü siyaset risalesi Prens'in yazarı Machiavelli ise Mandragola adlı eserindeki karakterlerden birine şunu söyleyecektir: "Sence Türkler bu yıl İtalya'ya kadar gelecekler mi?"
Reklam
Beni en çok endişelendiren şey, bir gün Müslümanlar, Hristiyanlardan ayırt edilmez hale gelelecekler; onlar gibi giyinecekler ve onların yediklerinden içtinap etmeyecekler..
Sayfa 103
Batı'da yaşayan müslüman toplulukları, Batı kültürünün bütünlüğünü bozan unsurlar olarak görmek, ancak ırkçı bir yaklaşım olabilir.
"Almanya pembe ve büyük bir elmadır. Fakat içi kurtludur."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.