You can find Featured İslama Göre İnsan Psikolojisi books, featured İslama Göre İnsan Psikolojisi quotes and quotes, featured İslama Göre İnsan Psikolojisi authors, featured İslama Göre İnsan Psikolojisi reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsanı hayvanî değerlerden hareket ederek izah etmeye çalışmak... Veya insanı ruhanî bir varlık bir melek olarak telâkki ederek açıklamaya çalışmak... Her ikisi de hatadır.
Freud bu karşılıklı çizgilerden sadece ikisi, sevgi ve nefret üzerinde durmuştur. Ve "ambiviliance" adını verdiği meşhur nazariyesini bu iki nokta üzerinde tekasüf ettirmiştir. Bu nazariyeye göre insan aynı anda bir başkasına karşı hem sevgi hem de nefret hissi duyar.
...
Halbuki her iki duygunun şuur dairesi içinde, birlikte canlanması mümkün değildir. Bunlardan sadece birisi şuur sathında tezahür edebilir ki bu da umumiyetle sevgi hissidir. Çünkü toplum ancak sevgi hissinin tezahürüne müsaade eder(ama Freud bunun bunun niçin böyle olduğunu açıklamıyor) Diğer hissini ise şuur altına iter. (Yani nefret duygusunu) Böylece dışa vurulan sevgilerin hepsi şuuraltına itilen nefret duygularının kamüflesinden ibarettir. Ve onu gizlemek için bir maskedir. Dışa vurulan sevginin kuvvet derecesine göre aynı değerde bir nefret duygusu da şuur altına yerleşir.
İnsan ufkunun genişliğini, insanın kabiliyetlerinin değişikliğini göz önünde bulundurduğu zaman insanı bir tek faktöre göre açıklama hatasına düşmeyecektir. Freud'un yaptığı gib insan faaliyetlerini libido ile izah etmeyecek, Adler'in yaptığı gibi üstünlük kompleksi ile açıklamayacak, Jung'un yaptığı gibi aşağılık kompleksi ile izah etmeyecektir. Tecrübeci ekolün yaptığı gibi bedeni enerji ile, koministlerin yaptığı gibi tarihi veya iktisadi materyalizle izah etmeye kalkışmayacaktır. Çünkü insanın sahası, bütün bunların her birisinden çok daha geniştir. Her faktörü ayrı ayrı kapsar insan bünyesi. Birbirinden ayırt edilmesi mümkün olamayacak derecede komple bir bütünlük arzeder.
Dünya bedenin ahiret te ruhun ülkesi değildir. Bilakis her ikisinin de ülkesi dünyadır. Bu upuzun bir yolculuktur ki dünya ile başlar, ahiret ile son bulur. Hem de hiç fasılaya uğramaksızın... İnsan da insan olması nedeniyle bu yolculuğu baştan sona kadar yapar.
Bir başka arzu çeşidi de hayaller içinde yüzen ruhun parlayışlarıyla ortaya çıkar ve her türlü pisliklerden arınır. Cesedin kirlerini yok eden bir parlaklık kazanır. Bedeni kayıtları ve hudutları hiç mi hiç tanımaz. Doğrudan doğruya öz ve saf güzelliğe aşık olur ta ilk akışa başladığı kaynaktan beri...
Daha başka türden arzular vardır ki kelimeler ifade edemez cümleler anlatamaz onları.