İbn Haldun, tarihi, yüzeysel (zahiri) ve içsel (bâtıni) tarih olarak ikiye ayırır. Dışsal yüzeysel tarih, ‘eski zamanlardan, devletlerden ve önceki çağlarda meydana gelen vakalardan haber vermekten daha fazla bir şey’ değilken; içsel yönüyle tarih, ‘düşünmek, hakikati araştırmak ve olan şeylerin (vekayiin) sebeplerini bulup ortaya koymaktır.’ Yani bu yönüyle o gerçek felsefi bir bilimdir, toplum ve tarih felsefesidir, onun tabiriyle umran bilimidir.