İslam'ın Siyasal Söylemi

Bernard Lewis

İslam'ın Siyasal Söylemi Posts

You can find İslam'ın Siyasal Söylemi books, İslam'ın Siyasal Söylemi quotes and quotes, İslam'ın Siyasal Söylemi authors, İslam'ın Siyasal Söylemi reviews and reviews on 1000Kitap.
Kahire'deki Abbasilerden son halifenin, hilafeti Osmanlı Sultanı I. Selim'e devretmesi öyküsü ilk kez 1788de İsveç sefaretinde görevli Türk Ermeni'si ünlü bir yazarın Fransızca yazdığı meşhur kitabında zikredilmektedir. Ignatius Mouradgea adındaki bu yazaron İsveç'teki ado Baron d'Ohsson'du. Öykünün o sıralar ortaya
Kırım Tatarlarının Osmanlı sultanına karşı bağlılıklarının siyasi olmasa da dinsel olarak devam edeceği kabul edilmiş oluyordu. Ancak bu durum, Rusya çarlarının Osmanlı ülkesindeki Ortodokslarin ruhani lideri olduğu iddialarının Küçük Kaynara Antlaşması'nın maddelerinden birinde Osmanlılarca kabulüne neden olmuştur. Bu madde, daha sonraları, Osmanlı Devleti'ndeki Ortodoks tebaanın çarlık himayesinde bulunduğu iddiasıyla kötüye kullanılmıştır. Çarların Osmanlı Ortodokslarının koruyucusu olma iddiaları sık sık ve kapsamlı bir biçimde Rus müdahalelerine vesile olmuşsa da Osmanlı sultanlarının çarlar tarafindan ele geçirilmiş ülkelerdeki Müslümanların koruyucusu olarak, duruma müdahale etme girişimleri hiçbir zaman olmamış, böyle bir şey Rusya tarafından kabul edilmemiştir. Fakat, sultanın Osmanlı dışındaki ilkelerde kalan Müslümanların ruhani lideri ve koruyucusu olması daha sonraki tarihlerde, başka türlü bir hilafet politikasına; Batıda bilinen adı ile Panislamizmin ortaya çıkışına neden olmuştur.
Reklam
Sonraları resmi bir söylence gibi kabul gören iddiaya göre, Kahire'deki Abbasi soyundan gelen son halife, hilafeti 1. Selim'e devretmiş; Memlük sultanlığını fetheden bu Osmanlı sultanı ile Osmanlıların meşru hilafet dönemi başlamıştır. Bu öykünün de sonradan uydurulduğuna şüphe yok. 16. yüzylın Mısırlı tarihçilerinde de, Osmanlı
1258 yılında önlerine çıkan her şeyi yakıp yıkan Moğol istilacılar Bağdat'ı ele geçirip son Abbasi halifesini infaz edince, tarihi bir kurum olan hilafetin de sonu gelmiş.oldu. Bundan sonra fiili siyasal iktidar kuramsal olarak da, uygulamada da sultanlara geçti. Halifeler ise, gölgeleri dünyaya vuran hayaletler olarak yaşamaya devam etti. 1261 yılında Mısır'daki Memlük Sultanı Baybars, Bağdat'tan kaçıp Mısır'a göçen Abbasi hanedanından bir prensi, Kahiredeki kendi sarayında halifeye yaraşır bir tarzda yeni halife ilan etti, ama filen hiçbir iktidarı olmayan bir halifelikti bu. Hilafetin çöküşü ve bitişinden sonra bile Sünni Müslüman hükümdarlar iktidarlarına meşruiyet kazandıracak, İslam'ın önceliğini ve islam aleminin birliğini resmen ifade edecek bir otorite arayışını sürdürmüşlerdir. Abbasi halifelerinin soyundan bir sülale iki üz elli yıl süreyle Mısır'daki Memlüklerin himayesinde Kahire'de iktidarsız halifeliklerini sürdürmüşlerdir. Hatta Osmanlılar ve Hindistan Müslümanları gibi bazı toplumlar Memlüklerin bu halifeliklerini bir ölçüde tanımışlardır da. Fakat 1517de Osmanlnlar Memlük sultanlığını fethedip Kahire'deki gölge Abbasi halifesini makamımdan indirince bu gölge halifelik de sona ermişti.
Sultan
Sultan Arapçada otorite ya da hükümet anlamında soyut bir isimdir. Orjinal kullanım döneminde sultan sözcüğü kişiyi belirtmek için değil, bir soyutlama olarak kullanılmaktaydı. Sultan Ünvanı, ilk kez Halife Harun er-Reşid tarafından vezirine verilmiştir
1917 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Vezir-i Âzâm'ı Said Halim Paşa, ''Bir Müslüman'ın vatanı şer'i hukukun geçerli olduğu her yerdir.'' diyebilmiştir.
Sayfa 154
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.