İslamiyet ve demokrasi birbiriyle çatışmakta mı? Islami hareketler "korsan demokrasiler" peşinde mi? İslam dünyasında hükümetler, İslamiyet ve demokrasinin günümüzdeki birçok zıtlaşmasının nasıl üstesinden gelebiliyor? Küresel yeniden dirilme ve daha fazla siyasi katılım talepleri, soğuk savaş sonrası dönemin en önemli güçleri olmayı sürdürmekte. İslam dünyasında hükümetler ve İslami hareketler demokratikleşme ve sivil toplum konularıyla boğuşmakta. İslamiyet ve Demokrasi, daha fazla katılım ve demokrasiye ilişkin sürmekte olan tartışmalarla doğrudan ilgili İslami kaynakları (inanç ve kurum) araştırmaktadır. Esposito ve Voli, İslami deneyim ve uygulamalardaki farklılıkları sergilemek için altı ülkeyi örnek alıyor: Cezayir, Mısır, İran, Malezya, Pakistan ve Sudan. Araştırmanın bir ucunda siyasi sistemi kuran militan, ihtilalci İslami temsil eden İran ve Sudan yer almakta. Bu arada Pakistan ve Malezya'da da yeni hareketler etkisini artırmakta ve siyasi sürecin bir bölümünde söz sahibi olmakta. Ve nihayet Mısır ve Cezayir'de aşırı ve modernist İslami eylemlilik ortaya çıkmakta ve yönetici seçkinleri karmaşık çatışmalarla karşı karşıya bırakmaktadır. İslamiyet ve Demokrasi, İslamiyet ve demokratikleşmenin çok yüzlü ilişkisini yansıtmakta ve kaçınılmaz olarak 21. yüzyılın küresel politikasını etkileyecek dinsel dirilme ve demokratikleşmenin etkili güçlerini ışık tutmaktadır.
