Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aynı Adamın Öyküsü

İsmet Özel ve Partizan

Hüseyin Etil

İsmet Özel ve Partizan Gönderileri

İsmet Özel ve Partizan kitaplarını, İsmet Özel ve Partizan sözleri ve alıntılarını, İsmet Özel ve Partizan yazarlarını, İsmet Özel ve Partizan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1960’lı yılların “genç şair”inin varoluşsal motifini anlamanın en iyi yolu belki de “acı” ile olan ilişkisine bakmaktır. 1969 yılında Ataol Behramoğlu İsmet Özel’e babasının öldüğünü yazar. Özel ise gönderdiği mektubunda buna hiçbir surette değinmez. Bu soğukluk ancak 1960’lı yılların “genç şair”nin militan duyarlılığı içinde anlaşılabilir.
Sayfa 231 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
"Gündelik hayat şiiri öldürüyorsa, şiir de gündelik hayatı öldürmeliydi."
Sayfa 218 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Reklam
Şairin benliği olmadığı gibi üslubu da yoktur. Şair eldeki malzemeyi en iyi şekilde kullanan zanaatkârdan farksızdır.
Sayfa 198 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Özel, “şairliği” ile “Müslümanlığını” ise şu şekilde telif etmektedir: “Kur’an’-ı Kerim’in 26. suresi Şuara suresidir. Ve o surenin son ayetleri, 224. Ayetten başlayarak şu mealle bize ulaşıyor: “Şairlere ise azgınlar uyar. Veyahut ‘Şairler ise gerçekten onlara azgın sapıklar uyar’. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaşmakta olduklarını görmedin mi? Ve onlar yapmadıklarını söylemektedirler. Ancak iman edip sahip amel işleyen, Allah’ı çokça anan ve haksızlığa uğradıktan sonra öçlerini alanlar müstesna (…) Şairlerin yaptıkları iş pek parlak değil. Ama üç tane istisna zikrediliyor. Şairler eğer Allah’ın adını çok anan kişilere veya salih amel işleyen kişilere veyahut -ki ben o kategoriye kendimi sokmak hevesindeyim- uğradıkları haksızlığın öcünü almak üzere şiir yazıyorlarsa, onlara Kur’an-ı Kerim cevaz veriyor”. Ayrıca Özel, Turgut Uyar’ın “Tütünler Islak, şiiri hakkında da şu yorumları yapar: “O günleri yaşayanlar bilirler, Tekel’in ürettiği sigaradaki tütünler ıslaktı. İnsanlar yaşamak fakat mutlaka yaşamayı yükseltmek derdiyle şiir yazıyorlardı. Milletin başına şair diye bir bela kesilmek üzere değil. Yani Türkiye’de ‘şair olan şaire’ uymak, Kur’an’a rağbet etmenin açık bir yol olduğu durumu gösterir. Yani Türkiye’de şairler Allah’ın adını anmasalar da, salih amel işlemeseler de, uğradıkları haksızlığın öcünü almak üzere şiir üretmektedirler.
Sayfa 193 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Osman Çutsay, Özel’in sonraki dönemdeki tutarlığını göstermek açısından 1997 yılında şu tespitte bulunuyor: “İsmet Özel’in bir dönem ısrarla Milli Gazete’de yazması, tuhaf bir koku yayan Zaman grubuna uzak durması, tesadüf müdür? Yoksa bu angajman son derece basit kişisel ilişkilerden mi doğuyor? Ama dışarıdan bir göz, Milli Gazete çevresinin, naifliğine rağmen daha yerli ve daha ‘samimi’ olduğunu görebiliyor. Bu ise bu toprakları ciddiye almak tesbitiyle örtüşüyor”
Sayfa 189 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
"İstiklâl Marşı, Anayasa’dan çıkmaz, İstiklâl Marşı’ndan Anayasa çıkar. Türkiye Cumhuriyeti İstiklal Marşı’na bir şey borçlu; İstiklal Marşı Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir şey borçlu değil".
Sayfa 188 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Reklam
Zımmmmm
Özel’in 24 Nisan 2008 tarihli 32. Gün programında “Türklük mürklük benim derdim değil, ben bir toprak üzerinde başı dik ve haysiyetine sahip olarak yaşamak istiyorum” ifadesiyle aslında Türklüğün bir duruş olduğunu ifade ederek böylece Türklüğü İslamiyetin bağımlı değişkeni haline getirir. Özel’in yine aynı programda “Türkçü müsünüz?” sorusuna verdiği “Türk’ü alıp satmıyorum. Türklük bir ırk değildir, Türklük bir kültür değildir, Türklük sadece ve sadece tarihi bir roldür. Bu rolü benimseyen insanlar Türklüğe sahip çıkarlar, bu rolü reddeden insanlar Türklüğü reddederler” şeklindeki cevabı onun bu konudaki duruşunu anlamamızı kolaylaştırır. “Türklük, İslam bayraktarlığından başka bir şey ise onu anmaya değmez.” cümlesi ile düşüncesini ifade eder.
Sayfa 187 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Ona göre Türk kimdir: “Aldanarak Kisra’nın ve Kayzer’in saraylarına keyifle kurulanları Türk sanır. Hâlbuki sadece, hendek kazdığı sırada salladığı kazmayı o sarayların temel duvarlarına indirenler Türktür”
Sayfa 187 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
“Türklüğü” açımladığı referans çerçevesini “Kurtuluş Savaşı” döneminden vermektedir: Şimdi bizim şu andaki siyasi yapılanmamız içinde üç vilayetimizin isimlerinden birisi Antep, birisi Urfa, birisi Maraş olması normal sayıldığı hâlde, bunlar gazi, şanlı ve kahraman olarak anılan yerler. Neden bu vilayetlere ayrıca bir unvan veriyoruz? Çünkü bunlar Ankara Hükümetinin öncülüğü olmaksızın gâvur tasallatundan kurtulmuş yerlerdir.
Sayfa 187 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
Diyar-ı Rum’un, Dar’ül İslam haline gelmesiyle ortaya çıkan ve XXI. Yüzyılda can yakacak derecede hayatımıza istikamet veren paradox, zıt karakterli iki insan tipine faaliyet sahası açtı: 1. Bir vatanım olsun diyen isimsizler; 2- Vatan benim olsun diyen meşhurlar. Bir vatanım olsun diyenler kategorisi dâhilindeki insanlar zaman içinde Türkleşen ve Türkiye’yi inşa eden insanlardır. Devleti parlatanlar ise elinden iş gelen bu insanlarla imkânların kullanılması bakımından zıtlaşanlardır. Vatan benim olsun diyenler bir vatanım olsun diyenlere galebe çaldı. Bu ikinci kategoridekiler ‘ekende yoğ, bicinde yoğ/yiyende ortağ Osmanlı’lardı.
Sayfa 186 - küre yayınları, birinci basım, aralık 2019, fatih
192 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.