İşrak Ruhun Renkleri
Hashim Cabreraİşrak Ruhun Renkleri Sözleri ve Alıntıları
İşrak Ruhun Renkleri sözleri ve alıntılarını, İşrak Ruhun Renkleri kitap alıntılarını, İşrak Ruhun Renkleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Chuang Tse'nin dediği gibi:
Su berraklığını hareketsizliğinden alır, işte ruhani yaşam da aynen böyle yapar. Hakiki Insanın mükemmel şekilde selim kalbi, kainatı yansıtır ve dolayısıyla semayı ve toprağı, bütün varlıkları yansıtır.
Işıksal varlığın, renk olgusunun, siyah ve karanlık maddenin çeşitli okumaları ile
ilişkilendirilen bütüncül bir açıdan bakıldığında çıkış noktamız bir renk olarak ve onun gerekli enerjisel zemini olarak görme eyleminin "nerede" ve "nasil" var olabileceği ihtimalini geliştiren daha geniş ve örtülü bir çevredir. İlk resim çizimleri Eflatun'un mağarasına, ilk hayali yeraltı mağarasına fil dişi ve kemik'ten üretilen siyahla yapılmıştır. En eski hafızamızın zifiri karanlığında, siyah üstüne siyah izlerle, hayal gücümüzün başlangıç penceresine...
Karanlıkta siyah çizgiler, siyah bedende desteklenen siyah ışığın bir nesnede bir kelamda hatırlanması.
İşrakilere göre, aynı zamanda da Islami irfanı izleyen herhangi bir kişiye göre, dışarıya ait bir şey olarak kavradığımız Mutlak, kuşkusuz içimizde olduğu kadar dışımızda da var olan evrensel bir varlıktır Sadece bir dünya vardır, bir Hakikat vardır ve bu Hakikat'i Allahûteala olarak isimlendiririz. Algıladığımız duyusal dünya, zaman, sonlu mekânlar, ebedi ve kavranamaz Hakk'ın Vahdani Nur'unu gizleyen olgusal perdelerin cismanileşmesinden başka bir şey değildirler.
Bu perdeler bizim hislerimizdir, gözlerimiz hakiki görüşün perdeleridir, kulaklarımız hakiki işitmenin perdeleridir ve hayali bir hudut çizen bütün duyusal araçlar böyledir. Hakk'a erişmek için bütün duyuların perdelerini aşmamız, olguların göreceli doğasının maskesini kaldırmamız ve çatlaksız ve görkemli bir bilinçte yalnız kalmamız gerekmektedir.
*Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir(Ona) 'Andolsun ki sen bundan gaflette idin Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir" (denir) (Kaf suresi, 21 ve 22, ayetler)
Kandinsky de yeşil renginin doğası üzerine düşünerek, bize beyaz ve siyahın buluşmasından ortaya çıkan grinin sakinliğinden farklı bir hareketsizlikten ve sükûnetten bahseder, yani "tutkusu olmasa da hiçbir şey istemese de, hiç kimseyi çağırmasa da” hayat ve güç dolu bir hareketsizlikten.
Kara delikler onlara yaklaşan her şeyi yutarlar. En derin karanlık fotonları bile yakalar, yok olmaya karşı direnmekten vaz geçerler. Çağdaş gök bilimi yer çekimi fonksiyonu aracılığıyla kainatın karanlık maddesini keşfetmiştir. O madde bizim için görünmezdir, çünkü ne ışık yayar ne de ışığı yansıtır. Günümüzde bilim sadece görünmez dünyaların varlığından haber vermekle kalmaz aynı zamanda onların bütün evren nezdinde baskın unsur olduklarını da öne sürer. Bu açıdan çağdaş bilimsel düşünce ve Müslüman Dervişlerin Kur'ani yorumu arasında bir uyum vardır. O uyum ki bizi ışığın hikmetlerine yaklaştırır.
Göreceli bir karanlıkta yaşıyoruz ve onda bizi çevreleyen ancak aynı zamanda içimizin karanlığını da aydınlatan ışığı sezinliyoruz. Işık içimize eriştiğinde, özümüzde renk aracılığıyla, onun en beklenmeyen ve ufuk açan özdeşleşmelerini yaşama ve deneyimleme kabiliyeti açılır.
Ancak aynı zamanda bizi kainatın yapı taşı olan enerji ile birleştiren bağların bir ifadesi olan ışığı, fotonları, renki ışıksal radyasyonu yayarız. O kâinat ki gözümüzle gördüğümüzün çok ötesindedir.