Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Geceleri ve Kantolar

Ergun Hiçyılmaz

İstanbul Geceleri ve Kantolar Sözleri ve Alıntıları

İstanbul Geceleri ve Kantolar sözleri ve alıntılarını, İstanbul Geceleri ve Kantolar kitap alıntılarını, İstanbul Geceleri ve Kantolar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kanto mu diye merak ederdim bu sözü
'Yangın Var' Ferah Tiyatrosu'na para, Şamram Hanım'a da şöhret kazandırmıştı. ... "Yangın var, yangın var / Ben yanıyorum / Yetişin a dostlar / Tutuşuyorum" dedikçe salın bu aşk ateşini söndürmeye can atacaktır.
huysuz virjin çok özel biriydi
Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) sahneye sadece 'Virjin' adını değil, ekran programlarına kantoyu da taşıyacaktı. Sahneyi onca yıl özümseyen Dursunoğlu'nun özellikle 'yoldan çıkmış kanto'da son derece başarılı olduğunu ve dönemin Galatalı oyuncusunu çok iyi uyarlamasına 'Katina' veya 'Daktilo' kantolarını misal olarak verebiliriz. Eski Sosyal Sigorta Kurumu Memuru Dursunoğlu 1977'de kendisi ile yapılan bir röportajda 'kantoyu şimdi de bir erkek yeniden sahneye getiriyor' şeklinde tanıtmıştı.
Reklam
Kadriye Hanım Ertuğrul Sancağı Adliye Başkatibi olan eşinin genç yaşta ölümü üzerine dul kalmış, Şehzadebaşı'ndaki konaklarına yiyecek getiren Karamanlı Bakkal Mihaliki'nin oğlu Anastas ile tanışmıştı. Sevdalılar önce Bursa'ya daha sonra İzmir'e kaçacak ve böylece 'Aşk Turnesi' beraberinde 'Tiyatro Turnesi' de getirecekti. ... Anastas, Hüsnü adını almış, Kadriye Hanım da adını Amelya'ya çevirterek sahneye çıkabilmişti.
Okuyan: Peruz Makamı: Hüzzam Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam Gönlüme bir eğlence isterim olsun Saçları sarı, gözleri mahmur Biraz da nazlı olsun Yan bakışı yaksın Şivesi de yıksın Endamı şanlı, sohbeti tatlı Biraz da şair olsun
Kalender KantosuKitabı okudu
osmanlı kop kop
'Aynalı Pembe' adına yapılan kanto: "Aynalı Pembe derler bana Hayde de bakalım hayde (Hayda) Geriz atalım (göbek atalım) hayde Yeni yeni şarkılar ne na nay tım tım Kara gözlü yosmalar ne na ne na na Güzelim var söyleyecek ne na na ne na na Ah aman of... Yâr üstüne yâr sevmek Hata diyelim mi canım Hayde bakalım hayde Geriz atalım hayde"
"Bizim çiftetelli dediğimiz kırık oyun tarzı ile karıştırılarak, kanto adı ile bir tip sahne dansı halinde tuluat tiyatrolarımıza da geçmiştir. Trompet, davul, keman gibi çalgılardan kurulmuş bir takımla icra edilen kantonun ilk kez Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndaki salaş tiyatroda oynandığı söylenir. İlk kez kimim tarafından sahneye getirildiği hakkında kesin bir bilgi yoksa da kantocu Aranik Hanım'ın adı geçmektedir.
Reklam
Kanto adı, İtalyanca şarkı söylemek anlamına gelen 'Cantare'den alınma bir deyim olarak, İstanbul'a gelen gezginci bir tiyatrodan kalmıştır.
Vasfi Rıza Zobu'nun hatıralarında ise bir başka isim Kadriye Hanım yer alır. Bu görüşe göre, ilk Müslüman Türk kadın aktristi 1889 yılında Papasköprülü Amelya takma ismiyle Nazilli'de sahneye çıkan Kadriye Hanım'dır.
(Gülriz) Sururi, konu ile ilgili şu yorumu da yapacaktı: "Çok güzel kanto söylemek diye bir şey yoktu aslında. Çünkü kanto yanlış söylerken sempatik bir biçim, bir stil ortaya çıkaran Ermeni çengilerin marifetiydi. Eğer aynı şarkıyı güzel söylerseniz, o 'şarkı' söylemek olurdu, 'kanto' değil. Sıkıştığı yere bir 'e' koyup nefes alan, şarkının sonunu sesi yetmediği için garip feryatlarla bitiren kantoculara ve kantolara bayılıyorum. Anımsıyorum."
MiniMini Kantosu
Bağa indim üzüm yok El yerinde gözüm yok Ben yârimi küstürdüm Barışmaya yüzüm yok Oh oh mini mini maşallah Konuşuruz inşallah Kapım iki kanatlı Yârim elma yanaklı Yârim pek güzel amma Azıcık çocuk inatlı Denizde kaya balık Yüreğim sana yanık Seni görmek isterim Burası kalabalık Oh oh mini mini maşallah Konuşuruz inşallah
Sayfa 82 - Okuyan: Anuş , Makamı: SegâhKitabı okudu