İstanbul'un Nâzım Planı sözleri ve alıntılarını, İstanbul'un Nâzım Planı kitap alıntılarını, İstanbul'un Nâzım Planı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1951'de, yani Nâzım Hikmet'in çok sevdiği memleketinden ayrılmak zorunda kaldığı yılda, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Eski Şark Bölümünde Amerikalı bir profesör araştırmalar yapmaktadır. Dünyanın ilk Sümerologlarından biri olan Samuel Noah Kramer 2461 nolu kil tableti eline alınca heyecanlanır... Çivi yazısı ile yazılmış bir şiir ile karşı karşıyadır.
Bulunan tabletlerin en eskilerinden birini elinde tutan Kramer, şiirin Kral Şusin'e yazılmış bir aşk şiiri olduğunu anlar. Davetkar bir şiirdir bu: "Tanrı Enlil'in kalbini memnun eden Şusin'im / Lütfen bana okşayışlarını..."
Kadından şair olamayacağını iddia edenler ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilemezler. Çünkü, ucuz polemiklerle, sataşmalarla kendilerinden sözettirmeye çalışan küçük şairlerin çapını zaman çok iyi ölçmektedir!..
Sayfa 22 - Çınar Yayınları, 8. Basım İstanbul, Mayıs 2002Kitabı okudu
Ne yazık ki, ülkemizde yazar ve yazar kasalar birbirine iyice karışıyor.
Birçok köşe yazarının şirketlerin ve patronların yazar kasalığını yapması sonucunda kandırılan, aldatılan halkımız oluyor.
Sayfa 139 - Çınar Yayınları, 8. Basım İstanbul, Mayıs 2002Kitabı okudu
Ruhi Su'yu ölümünden birkaç gün önce hasta yatağında ziyaret eden Halim Şefik, ozanın ricasını kırmayarak çok sevdiği "Kömür" adlı şiirini eğilerek kulağına okur. İşte, o şiirden birkaç dize:
Bu küçük salkım söğüt Harem kapısında limanın Yukarıda Selimiye Kışlası İkide bir gözüme ilişiyor Selimiye Kışlası Sana sesleniyorum Selimiye
İstanbul'da en güç bulunan şeyin su katılmamış süt, temiz sokak,dolu olmayan tramvay, muz ya da hastanede boş yatak değil, posta pulu olduğunu 1935 yılında yazan Nazım Hikmet'in ölümünün ardından bir posta pulu bastırılır.
1993 yılının Kasım ayında Makedonya'nın Üsküp kentinde dolaşırken attığım her adımda ayağımın altında eziien Sonbahar yapraklarının sesini unutamam. Kent sokaklarında değil de, sanki bir parkta geziniyordum. Sosyalizm, parkın içine kurulmuş bir kent bırakmıştı geride!..
Sosyalist ülkeleri görenler yeşillikler içindeki kentlere tanık