Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

(İlhan Tekeli Toplu Eserler- 9)

İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları

İlhan Tekeli

İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları Gönderileri

İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları kitaplarını, İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları sözleri ve alıntılarını, İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları yazarlarını, İstanbul ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1900'lerde metro ve raylı kitle ulaşım sistemleri şehrin yoğunluğunu azaltacak, şehri dekonsantre edecek bir araç olarak ortaya çıkmıştı.
Sayfa 135Kitabı okudu
İlk metro 1863'te buharlı olarak Londra'da uygulandı ise de metronun yaygınlaşması ancak 1900'lerde oldu.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
OECD'nin saptamalarına göre, eğer bir yolda saatte 40.000 yolculuk bir akım olacaksa, en etkili taşıma yolu metro olmaktadır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Dönemin kent içi taşıma kalıbını etkileyen en önemli gelişmesi 1971 yılında Renault ve Fiat marka otomobillerin Türkiye'de üretilmeye başlanmasıydı. Bu olgu, özel araba sahipliğinin hızla gelişmesine neden oldu.
Türkiye'de piyasaya, 1966 yılında Anadol marka otomobillerin yapılmasıyla ilk kez yerli araba girmiş oluyordu. Üretim miktarlarının büyük olmaması yüzünden otomobil sayısının artışında büyük bir tırmanma olmadı.
Kent içi taşımacılıkta payı gelişen bir araç türü de minibüsler olmuştur. İTÜ'nün 1971 yılında yaptığı bir araştırmanın bulgularına göre belediyece saptanan 19 hatta 3.125 minibüs çalışıyordu.
Reklam
1950 yılında nüfusu 975.202 olan İstanbul'da günde 1.462.500 yolculuk doğduğu söylenebilir. Bu yolculukların %52,3'ünü oluşturan 765.000'i araçlı, %47,7'sini oluşturan 697.500'ü yaya yolculuklardı. İlk kez bu dönemde araçlı yolculukların sayısı yaya yolculukları aşıyordu.
1935 yılına ulaşıldığında İstanbul'da ticari plakalı, özel ve resmi otomobillerin toplam sayısı ancak 1815 olmuştu. Günde ortalama 47700 yolcu taşıdıkları tahmin edilebilir.
Osmanlı İmparatorluğunun batılılaşma sürecinin bir parçası olarak giren araba 1860'lı yıllardan sonra artık İstanbul'da imal edilmeye başlanmıştı. İstanbul'un yaya hareketlerine göre biçimlenmiş mekanında pek az sokak, arabaların hareketi için uygundu.