Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbullu Elefteria

Kemal Yılmaz

undefined İstanbullu Elefteria Sözleri ve Alıntıları

undefined İstanbullu Elefteria sözleri ve alıntılarını, undefined İstanbullu Elefteria kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Küçük, sıradan insanlar vardır. Kendilerini hiç tanımayan büyük adamların ihtirasları için küçücük dünyalarında yaşamları alt üst olan, büyük zararlar gören, yardan ayrı kalan, vatan hasreti ile yanan... Her birinin ayrı hikayesi vardır biliriz. Yazık ki tarih yazmaz onları!
6-7 Eylül hazırlayıcılardan DP yanlısı İstanbul Ekspres Gazetesi
Manşeti gördüğünde her şey çözülmüştü. Atatürk'ün evinin bombalanmasının memlekette infial yarattığı yazıyordu. Oysa radyo, haberi vereli birkaç saat bile olmamıştı. Şu an herhangi bir şey yoktu, kalabalık toplanıyordu sadece. Hangi infial, neredeydi bu infial? Aslında gazete infial oldu, halk kızgın, sokağa döküldü diyerek insanları sokağa dökmeye çalışıyor ve apaçık halkı galeyana getiriyor.
Reklam
Elefteria olmak
Yaşantısının büyük bir bölümü vatan ve sevgili hasreti içinde geçen bir kadının 33 sene önce yazdığı mektubu okumuştum, acılarını anlamaya çalıştım. Ama anlamak için o olmak dedim kendi kendime.
Sayfa 185Kitabı okudu
Ölümün erken geleni içinizi burkar, geride kalanların acısını hissedersiniz. Belki de böyle bir şey yaşamamak için dua edersiniz içinizden...
Sayfa 12 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
Annesi Elefteria'nın mezarı başında Magnolia
Hep anlattın bana İstanbul'u, Beyoğlu'nu, Yeniköy'ü, Bebek'i, Boğaz'ı, oradaki evimizi, babamı... Hep, seneye gidecektik, özlediğin vatanına... Ama hep seneye kaldı gidemedik. Söz, ben gideceğim senin yerine boğaz havası almaya, babamın mezarında senin okuyamadığın o duaları okumaya.
Küçük, sıradan insanlar vardır. Kendilerini hiç tanımayan büyük adamların ihtirasları için küçücük dünyalarında yaşamları alt üst olan, büyük zararlar gören, yardan ayrı kalan, vatan hasreti ile yanan... Her birinin ayrı hikâyesi vardır biliriz. Yazık ki tarih yazmaz onları!
Reklam
İnsan ne kadar gaddar olabiliyormuş. Başka insanların emekleri ile yaptıkları şeyleri bu kadar kolay yok etme hakkını kim vermişti onlara! Bu insanları bu kadar gözü dönmüş canavarlara kim dönüştürmüştü?
Temmuz sıcağında, güneşin yansımasıyla gözleri yoran bembeyaz taşların her birinde ayrı bir hikâye... Kimi tamamlanmamış, yarım kalmış ya da orada yatanda saklı, asla bilinmeyecek öykülerin kütüphanesi...
İnsanlar insan olmaktan çıkmıştı. Yağmalanmış bir bakkalın önündeydiler. Üç beş kişi yerlerdeki çiklet ve şekerleri ceplerine doldurmakla meşguldü. Bu kadar mı ahlaksızlaşmışlardı, birkaç saat içinde? Bunu planlayanlar insanları bu kadar duygusuz hâle getirmeyi nasıl başarmışlardı?
Geri13
57 öğeden 46 ile 57 arasındakiler gösteriliyor.