İstanbullu Elefteria
Kemal YılmazEn Yeni İstanbullu Elefteria Sözleri ve Alıntıları
En Yeni İstanbullu Elefteria sözleri ve alıntılarını, en yeni İstanbullu Elefteria kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bırak dinleme ,seni tutan seni..
Annesi Elefteria'nın mezarı başında Magnolia
Hep anlattın bana İstanbul'u, Beyoğlu'nu, Yeniköy'ü, Bebek'i, Boğaz'ı, oradaki evimizi, babamı... Hep, seneye gidecektik, özlediğin vatanına... Ama hep seneye kaldı gidemedik. Söz, ben gideceğim senin yerine boğaz havası almaya, babamın mezarında senin okuyamadığın o duaları okumaya.
Sayfa 19Kitabı okudu
Ben Magnolia, peki ya köklerim! Yüzyıllardır atalarının yaşadığı topraklardan uzakta ölen annesi, doğduğu evin yanmış haldeki harabesinin karşısında ağlayan dedesi...
Vatanım dediği yerleri göremeyen başka anneleri, başka babaları düşündü.
Sayfa 50Kitabı okudu
Bırak dinleme, seni tutan seni!
Sayfa 54Kitabı okudu
"Bu kader değil ki! Birileri bir oyun planlamış, acımasızca uygulamış sonra da olan zavallı günahsız insanlara olmuş." dedi.
Sayfa 70 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
6-7 Eylül 1955 vatanlarından kovulanlar, komşularından ayrılanlar
Arkadaşı Koço'yu hatırladı, Sirkeci garından trene bindirmişti dul annesi ile birlikte. Koço'nun annesi madam Ester'e , Celal de anne yani mamiko derdi. Nasıl da ağlamıştı mamiko, ah vatanım, ölürüm de gitmem! Toprağımı, kocamın mezarını bırakamam, diye. Ama çaresiz gitmişlerdi, diğerleri gibi. Bir daha mamikonun yaptığı kadar güzel bir karides salatası yiyememişti ömrünce.
Sayfa 117Kitabı okudu
Bazen yıllar önce yaşanmış ve hiç aklınıza gelmeyen şeyler sanki dünmüş gibi hatırlanır, işte Magnolia'da bunu yaşıyordu.
Sayfa 37 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
Ölümün erken geleni içinizi burkar, geride kalanların acısını hissedersiniz. Belki de böyle bir şey yaşamamak için dua edersiniz içinizden...
Sayfa 12 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
#yenibirmacera
Küçük sıradan insanlar vardır. Kendilerini hiç tanımayan büyük adamların ihtirasları için küçücük dünyalarında yaşamları alt üst olan, büyük zararlar gören, yardan ayrı kalan, vatan hasreti ile yanan...
Her birinin ayrı hikâyesi vardır biliriz.
Yazık ki tarih yazmaz onları!
Sayfa 9 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
6-7 Eylül 1955 'de hem Rum hem de kadın olmak...
Sadece otuz kadın kendilerine tecavüz edildiği için cesaret edip hastaneye gidebilmişti. Ya gidemeyenler ne olacaktı? Onların sayısını asla bilemeyeceğiz. O gece Celal, Sedat ve Hayri'nin yardım ettiği kadın gitmiş miydi hastaneye?
Sayfa 180Kitabı okudu