İstanbul'un Fethi ve Fatih Sultan Mehmed
Ali Muhammed SallabiSözler ve Alıntılar
Bir Bizans Tarihçisinden..
Böyle harika bir şeyi daha önceden ne duymuş ne de işitmiştik Sultan Mehmed Karaları denize çevirmişti onun gemileri dalgalar üzerinde değil tepeler üzerinde seyrediyordu. Sultan Mehmed bu faaliyetiyle büyük İskender'i geride bıraktı.
(Tarihu'd Devleti'l Osmaniyye, Yılmaz Öztuna 135)
Sayfa 138 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Fatih'in adeti sefere çıktığı ciheti kimseye söylememesiydi.
Bir defasında kadılardan biri kendisine nereye gidildiğini sormuştu da o:
"Şayet bunu sakalımdaki kıllardan biri bilse onu derhal koparır ateşe atarım ..." demişti.
Sayfa 247 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
İşte bu sebeple Fatih Sultan Mehmed oğluna "Zira bizim hedefimiz dini yaşamak ve bizim yolumuz hidayete tabi olmaktır. Biz bununla zaferden zafere koştuk." demiştir
Sayfa 243 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
İmparator Konstantin'e en çok korku veren şey de göklere yükselen ve yakıp yıkan yıldırımlar gibi inip şehrin her bir yerinden duyulan "Allahu Ekber" sesleriydi.
(Muhammed Fatih 116)
Sayfa 139 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Fatih Sultan Mehmet'in bir şiiri
İmtisal-i câhidû fillah oluptur niyetim
Din-i İslam'ın mücerret gayretidir gayretim
Sayfa 185Kitabı okudu
Şer'i hükümlerin zayii ve ona muhalif olan kötü fiillerin işlenmesi sebebiyle fetih hareketleri durur, dünya ve ahiret saadeti yitirilir, Müslümanlar birbirine düşer, fertler arasında çeşitli düşmanlıklar zuhur eder, düşmanların kuvveti artar, Allahu Teala'nın müslümanlara vaad ettiği yardım gelmez, Müslümanlar hakimiyeti yitirirler, korku, açlık, perişanlık ve sefalet içinde yaşarlar, şehirler, kasabalar ve köyler elden çıkar, düşman bütün gücüyle musallat olur, bela ve musibetler ard arda gelmeye devam eder.. İşte bütün bunlar Osmanlı Devleti'nin son günlerinde maruz kaldığı şeylerdir.
Sayfa 242 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
"Masiyet hususunda itaat yoktur. İtaat hayır hususundadır." (Müslim, Kitabü'l İmâre 1852)
* Masiyet: Baş kaldırmak, isyan etme, haddi aşma, sınırları çiğneme; Allah’a ve Resulüne karşı gelme, günahlara dalma, helâl ve haram sınırlarını çiğneme, Allah ve Resulünün hükümlerini uygulayan emir ve yetki sahiplerine karşı gelme.
Sayfa 52 - Ravza YayınlarıKitabı okudu