İnsanların Allah-u Teala katındaki değeri ibadetlerinin çokluğuyla değil yaptıkları ibadetlerin Allah-u Teala'nın razı olduğu ve emrettiği şekilde olmasıyla ölçülür.
Şüphe yok ki Allah-u Teala ancak istediği ve emrettiği şekilde olan ve kendi zatının birliği için halis bir şekilde yapılan imanı,İslam'ı ve ibadeti kabul eder.
Tağuta muhakemeyle birlikte kabul gören ve doğru olan bir iman gerçekleşemez.Üstelik aynı kalpte doğru iman ile tağuta muhakeme olmayı istemek bir arada bulunamaz.
Tağut;Arapça bir kelime olup "tağa"(haddini aştı) kökünden türetilmiştir.Lügat olarak,haddini aşan demektir.
Şeri manası ise küfür,şirk ve Allah'a karşı gelme konusunda haddini aşan veya kulluk sınırını aşıp ilahlık taslayan varlık demektir.
Allahu-Teala'nın dünyada ve ahirette tek hüküm koyucu olduğunu kabul etmek ve O'nun kitabına,rasulünün sünnetine muhakeme olmak tıpkı tevhidin temellerinden biter temel olan namaz,oruç,hac gibi bir ibadettir.
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Veda hutbesinde şöyle demiştir:
"Size iki şey bırakıyorum. Onlara
sarıldığınız müddetçe asla sapıtmazsınız.
Bunlar da Allah’ın kitabı (Kur’an) ve benim sünnetimdir."