“Bu olaylarda ağır cezalara mahkum edilenler şapka giymedikleri için değil, şapkayı bahane ederek gerici ayaklanma çıkarmak, halkı kışkırtmak suretiyle dini politikaya alet edip vatana ihanet ettikleri için mahkum edildiler.”
Mustafa Kemal, "bundan sonra bu memlekette vatandaş ancak mahkeme kararıyla cezalandırılır" diyerek, Milli Mücadele'nin başlangıcında meşruluğa ve adalete dayanan hukuk devleti anlayışını belirtmesi, Milli Mücadele liderinin bu yöndeki düşünce ve amacını göstermektedir.
Padişah daha Yunanlıların İzmir'e çıkarma yapmalarından önce, Anadolu'ya nasihat için gönderdiği heyetlerle, halkın direnişine engel olmak için dini, siyasi ve geleneksel yetkilerinin düşman lehine kullaniyordu.
Osmanlı hanedanı kendisinin ve hilafetin devamını sürdürmek için ulusa karşı en büyük kötülüğü işliyordu padişah ulusal direnişe karşı olanların başındaydı. Padişah ve hükümet ileri gelenlerinden çoğu kişisel çıkarları için İngiliz muhipler cemiyetine üye olmuşlardı.
Bütün dünyanın, Türklerin artık bağımsız yaşayamayacaklarını sandığı bir sırada, bu ulus tarihin en büyük savaşlarından birini yaparak bir mucize yaratacak ve ezilmiş toplumlara bu yolda örnek olarak, sömürge imparatorluklarının çöküşünü hazırlayacaktır.
Osmanlı hükümeti mütarekenin hükümleri gereğince fiilen sona erdi
...
İtilaf devletlerine herhangi bir bölgeyi kendi emniyetleri için işgal hakkı tanınacak, doğu bölgesinde Ermenistan kurulması kabul edilecekti. Ayrıca itilaf devletlerine işgallerde yardımcı olunacağı da öneriliyordu.
Sert cezaların en ağırı şüphesiz ki idam cezası veya teslim olmayan kaçakların evinin yakılması, ailesinden birinin kaçağın yerine alınması, köy ve mahallesinin ağır para cezasına çarptırılması idi. İdam cezası, kaçmayı alışkanlık haline getirmiş olanlara ve kaçak olduğu sırada ağır suç işleyenlere veriliyordu.