Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İttihatçılar Ölür İttihatçılık Ölmez

İlyas Kara

İttihatçılar Ölür İttihatçılık Ölmez Sözleri ve Alıntıları

İttihatçılar Ölür İttihatçılık Ölmez sözleri ve alıntılarını, İttihatçılar Ölür İttihatçılık Ölmez kitap alıntılarını, İttihatçılar Ölür İttihatçılık Ölmez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ben, vatan için, vatanın her zerresi için bütün kuvvetiyle, ölünceye kadar çalışacak bir makine olmak istiyorum. Ne yapayım, bir defa vatanı her şeyden, herkesten fazla sevdim. Ona ebediyyen sadık kalacağım."
15 mart 1921
“Bir gün beni sokakta vuracaklar; alnımdan kan akacak, yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar; benim ölümümle vatan bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir.” -
Reklam
"Karakin Pastırmacıyan liderliğindeki Rus askerlerinden ve Ermeni çetelerinden oluşan düşmanlar, erkekleri, çocukları ve ihtiyar kadınları öldürerek, genç kızların ırzına geçerek, bunlardan bazılarını içine kapattıkları evlerle birlikte yakarak, hamile kadınların karınlarını kılıç darbeleriyle yararak şehrimize doğru ilerliyordu. Sayıları 500’ü bulan kurbanlar düşmanların önünden kaçmaya çalışıyordu Fakat perişan halde hızlı yürüyemedikleri için düşmanlar onlara yetişti ve acımadan bu canavarlık ve vahşeti icra etti. Bu kurbanlara ait eşya ve canlı hayvan ne varsa Rus ve Ermeniler tarafından alınıp götürüldü. Erzurum Kavak mahallesinde tam bir vahşet yaşanıyordu."
Böylece, çağdaş mitralyöz, ortaçağın ünlü silahı olan kılıcı yener. Enver Paşa vurulur.
"Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan, benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir!"
Ve diyecekler ki Süleyman Askeri vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek, feda etmiş bir Türk'tü.
Reklam
"Kapkara bahtına şeytanlar gülsün!” diye ünleyen şaire, göklerden Enver’in o muazzam sedası cevap veriyordu: -İttihatçılar ölür, İttihatçılık ölmez.
Türk’ün nefes alıp nefes verdiği, harman başlarına buğday serdiği her yer Türk’ün vatanı idi.
Reklam
Koy desinler, Ahmet Niyazi Bey öldü, İttihatçılar ölür, İttihatçılık ölmez beyim.
“Öyle namussuzlar kuşatmış ki çevremizi, bizimle ilgili kullandıkları ilk kelime, caniler topluluğu.”
Altay'dan Tuna'ya bütün Türk illeri, Ne misteri tanırız ne de monşeri, Gökte Hakk’ı biliriz, yerde Enver'i, Uğruna canlar feda, Turandı Enver!
25 Temmuz 1922- Naciye Hanım'a mektubu.
Naciyeciğim, sevgili sultanım, cici efendiciğim! Bugün pek sıkıntılı bir hava, tuhaf bir sis, güneş görünmüyor. Düşmandan bir hareket yok. Fakat henüz sabahtır. Hastalarımı geri gönderdim ve Afgan emirinin askerinin ve muavetinin çekilmesinin iyi olmadığını ve Bolşeviklere emniyet caiz olamayacağını bildirdim. Ve hiç olmazsa ecza-yı tıbbiye ve sair malzemesinin iadesini istedim. Bakalım, ne olacak? Bir de Hacı Sami ve diğer arkadaşların bu tarafa geçmesine müsaade olunmasını talep ettim. İşte efendiciğim, hemen şu satırları yazarak mektubumu kapatıyorum ve içine her gün sana topladığım buranın yabani çiçeklerinden maada (hariç olarak) kaç gecedir altına yattığım karaağaçtan kopardığım ufak bir dalı leffediyorum (ilave ediyorum). Seni öper, sever, kucaklar, bu mevcudiyet-i maddiyemle (maddi varlığımla) aşk ve iştiyakımla (hasretimle) sarılarak... Hüda'nın birliğine yavrularımla beraber emanet ederim ruhum efendiciğim, Karaağaca çakımla ismini yazdım.
290 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.