Bilindiği üzere; Soljenitsin, ömrünün on bir senesini hapishane ve sürgünde geçirmiş. Bu hikaye de isimler değiştirilip, kendi izlenimlerini-anılarını anlattığı bir yapıttır. Hikaye kahramanı Ivan Denisoviç'in kamp hayatındaki bir gününü okurken; bu trajediye yüreğiniz burkuluyor. Aynı zamanda, zor bir kamp hayatındaki insan psikoljilerini kavrıyorsunuz. Yazar, bu zorlukları anlatırken, çaktırmadan sistem eleştirisinde de bulunuyor. Dostoyevski'nin bu Ölü Evinden Anılar romanına çok benziyor. Anlatım dili çok iyi ve samimi. Hikaye oldukça sürükleyici. Dolu dolu bir kitap. Kuvvetle tavsiye ediyorum.