Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İyi Ki Şu Köyceğiz Var

Çetin Altan

İyi Ki Şu Köyceğiz Var Sözleri ve Alıntıları

İyi Ki Şu Köyceğiz Var sözleri ve alıntılarını, İyi Ki Şu Köyceğiz Var kitap alıntılarını, İyi Ki Şu Köyceğiz Var en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anlaşılıyor ki, vatanın ne denizleri, ne gölleri, ne kıyıları, ne ormanları ve hatta ne insanları önemli... Ya peki nesi önemli? Siyasal bir egemenliğe olanak sağlayan bir platform oluşturulması önemli...
Sayfa 91 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Hiç emir almadan ve hiç emir vermeden geçirdiğim şu garip hayat içinde; ne kadar çok insanla karşılaştım, beni kendince düzeltmeye çalışan...
Reklam
Mesafeler daha da kısalacak; sınırların keskinliği esnekleşecek; toplumlar kaynaşacak ve şimdikinden çok daha güzel bir evrensellikte yaşayacak gelecek kuşaklar...
Sayfa 129 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Dalaman'a yolunuz düşerse Plevne Mantıcısı'nda bir tabak mantı ve bir porsiyon köfte yiyin...
Sayfa 72 - İnkilâp 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Kozmos, yahut kainat, yahut evren, yahut Tanrı'nın somutlaşmış yansıması, bir elektrik akımının "müsbet ve menfi"den oluşan ışıkları gibi, "tez ve antitez" çatışmalarından oluşan sürekli bir değişim... Gece ve gündüz, doğum ve ölüm, soğuk ve sıcak, gök ve yer, deniz ve kara, siyah ve beyaz. Bütün bu zıtlıkların çatışmasından çıkan sentezler... Trafo merkezleri, tıp ve ilaç endüstrisi, vantilatör ve soba, uçak ve otomobil, gemi ve liman, bir prizmadan süzülen renklerin değişik tabloları...
350 bin gün sonra uzaya taşınmış olanlar, arada sırada tatil yapmaya gelecekler arz yuvarlağına.. Ve o zamanki torunlarımdan hiçbiri, benim bir konuşmamda " Cevdet Sunay Paşa, bir kombinezonla Cumhurbaşkanı olmuştur." dediğim iddiasıyla gıyabımda verilmiş bir mahkumiyet kararından ötürü 44 yaşındayken Sağmalcılar Cezaevi'nde hapis yatmış olduğumu anımsamayacak.
Sayfa 64 - İnkilâp 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Reklam
İstanbul'un dağdağalı gürültüsü patırtısı ve özelliklede cinnetli trafiğinden sonra Köyceğiz; bir ömür kendi beyninin cehenneminde yalın ayak koşup durmuş bir eski zaman çilekeşine, görünmez meleklerin sunduğu bir bardak serin limonata gibi...
Sayfa 122 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Realizm her zaman romantizme bin basar. Aradığını bir türlü bulamamış duyguların mimarlığını yaptığı hayal dünyaları, ne siyasetteki canavarlaşmış ihtirasları dizginleyebildi, ne insanların en kolayından paylaştığı ahmakça koşullanmaları...
Köyceğiz'de oturmayı yeğlemiş üç-beş Alman'la, üç-beş İngiliz var. Üstelik Türkçe de öğrenmişler. Nasıl olsa Köyceğiz Dalaman'a yarım saat; Dalaman da Frankfurt'a 2, Londra'ya 3 saat... Bir de buna kendi televizyon programlarını izleme kolaylığıyla, iletişimde faks ile interneti eklerseniz, Avrupa banliyölerinde oturmaktan daha revnaklı Köyceğiz'de oturmak... Sanırım ki, önümüzdeki yüzyılın sonunda Köyceğiz'de oturmayı yeğlemiş dünyalıların sayısı epey artacak... Türkler henüz anlamasa da, globelleşme böyle bir şey... İletişimle ulaşım kolaylaştıkça, arz yuvarlağının dilediğin yerinde oturabilme rahatlığı...
Sayfa 85 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Köyceğiz ve çevreinde beş-on gün dolaşmak ve geceleri siyah bir kadifeye benzeyen gök kubbedeki ışıl ışıl pırıltılı binlerce yıldıza bakmak; kimsenin bilmediği değişik bir ibadet gibi sarmalıyor insanın yüreğini... Ve Türkiye'de bir hayli yaygın olan siyasetçi angutluğu eriyip gidiyor, Köyceğiz gölünün derinlikleriyle Akdeniz'in hışımlı dalgaları içinde...
Sayfa 165 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Reklam
Akdeniz dalgalarının ılık kibarlığı içine dalarak kulaç atmak, değişik şeyler düşündürüyor insana... Örneğin, Doğa'daki muhteşem estetikten, neden herkesin yeterince etkilenmediğini? Örneğin, Sabahattin Ali'nin kafasına bir odun vurularak neden öldürüldüğünü? Ve canım İstanbul'un, neden tarihinde rastlanmadık bir çirkinliğe gömüldüğünü?
Sayfa 119 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Siyasetçiler her zaman kendi muhaliflerine "hain" damgası vurmaya çalışırlar. Siyasetçi damgalarının hukuksal bir tutarlılığı olabilir mi?
Sayfa 115 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Aşı Koyu'nun uzaklarında şıkır şıkır bir deniz uzanıyordu sonsuza... Fakir Baykurt'u düşünüyordum. Galiba gözlerimde dolar gibi oldu biraz...
Sayfa 100 - İnkilap 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Ayrılırken arka masalardan birinde bir bulmaca dergisiyle uğraşan genç bir garson, dergi sayfalarından birinin köşesine konmuş küçük bir fotoğrafımı göstererek, boş kalmış dikey bulmaca kutularına adımı yazmamı rica etti...
Sayfa 33 - İnkilâp 2. Baskı 2001Kitabı okudu
Yazların aşklı, danslı gövdesel tatilleri bana o kadar yabancı ki... Ben de onlara... Uzay boşluğundaymışcasına, küçümen adalarla çevrili kimsesiz ve gizemli bir deniz ortasında, yazları ünlü mü ünlü tektonik bir adanın ıssız bir dünyasındaki mağara evinde yağmurlu bir dört kış gecesi... Zaten garip geçmiş bir hayata, garip bir tatil işte...
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.