Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jane Eyre Gönderileri

Jane Eyre kitaplarını, Jane Eyre sözleri ve alıntılarını, Jane Eyre yazarlarını, Jane Eyre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah bu sözler ..
"Yıllar süren, kendi isteğinle atıldığın bir sürgünden sonra, ömrün çürümüş, ruhun çökmüş olarak yurduna, yuvana dönüyorsun.
617 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Kitabı zor mu bitirdim diye kendime soru yönelttim, ama cevap veremedim çünkü her elime aldığımda bırakasım gelmedi... Ama ana karakter Jane ile birlikte ve bende de fazlaca olan bu duygusallık kitabı ilerletmeme engel oldu. Eğer duygularınıza hakim olmasını öğrenmişseniz emin olun benden daha hızlı okuyacaksınızdır. Kitap başlı başına bir anlamlar bütünüyken, her sayfada bir de duygusal anlamlar siz de yüklerseniz günlerce etkisinde kalıyor sabahları kendinizi tavana bakıp sorgularken buluyorsunuz. Yarın nasıl uyanacağımı merak ediyorum. Kitap bitti, ne duygusu içindeyim bende ne bıraktı? Kitabı okumamda etkili olan Anne With an e dizisi oldu, konusu ilginizi çekerse ikisini de oldukça öneririm
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Karınca Yayınları · 200431,3bin okunma
Reklam
Düşüncelerim, duygularım birbirini öyle hızla kovalıyordu ki bunları kavrayıp düzene koymakta güçlük çekiyor, boğulacak gibi oluyordum. Boş duvara bakıyordum da kuyruklu yıldızlarla dolu bir gök gibi görünüyordu gözüme: Yıldızların her biri bana bir amacın, yeni bir sevincin yolunu gösterir gibiydi: Hayatımı kurtarmış olanları şu ana kadar elim boş olarak sevmiştim, bundan böyle onlara yararım dokunabilirdi. Bir boyunduruk altında gibiydiler; ben onları kurtarabilirdim. Birbirlerinden ayrı düşmüşlerdi; ben onları kavuşturabilirdim.
Sayfa 528Kitabı okudu
"Önemsiz ayrıntılar peşinde koşarken işin esasını unutuyorsun, demedin mi ben sana?"
Sayfa 527Kitabı okudu
Bu arada kendi kendime sorayım: Hangisi daha iyi? Şeytana uyup şehvetin sözüne kulak asarak acı savaşmalardan kaçınmak, kendini o ipekten tuzağa hiç dirençsiz bırakıvermek mi? Bu tuzağın içindeki çiçeklerden döşeğin üzerinde uyuyakalıp bir güney ikliminde, bir yazlık köşkün şatafatı içinde uyanmak mı? Şu anda, Fransa'da Edward Fairfax Rochester in kapatması olarak ömrümün yarısını aşktan sarhoş olmuş bir halde geçirmek mi? Evet, evet, beni bir süre için deli gibi sevecekti, şüphesiz. Gerçekten seviyordu o beni. Bundan sonra kimse öyle sevemeyecek beni. Kimseden gençlik, güzellik, zariflik övgüleri duyamayacağım artık. Ondan başka kimsenin gözüne öyle, genç, güzel, zarif görünemem. ki! O beni sevdiği kadar benimle övünç de duyardı. Başka han- gi erkek böyle olabilir?.. Ama, nerelere daldım! Nasıl söz bunlar! Nasıl duygu! Kendi kendime soruyordum: Hangisi daha iyi?
Sayfa 494Kitabı okudu
Ben de bu sevgiyi anlıyor, gücünü, derinliğini içimde duyuyordum. Onların çekiciliği beni sarmıştı, bu ıssızlıkta bir kutsallık bulur gibiydim. Bozkırların düzlüklerini, tepelerini, vahşi renklerini seyretmeye doyamıyordum. Bu renkleri toprağa yosunlar, kır çiçekleri, otlar, parlak fundalar, tatlı sarı kayalar veriyordu. Sert rüzgarlar, yumuşak esintiler, kapalı günler, açık günler, gün doğuşları, gün batışları, ay aydınlığı geceler, karanlık geceler benim duygularımı da bir büyü altına almıştı.
Sayfa 482Kitabı okudu
Reklam
Kendi adımın senin dudaklarından mutlu, sıcak bir ifadeyle döküldüğünü dinlemeye bayılırdım.
Sayfa 435Kitabı okudu
Göz ucuyla beni süzüyordun. Ara sıra da öyle tabii, sade bir anlayışla gülümsüyordun ki anlatamam! Seninle sohbet etmek beni hem doyurup, hoşnut bırakmış, hem de zihnimi kamçılamıştı. Seni daha çok görmek, seninle daha çok konuşmak istiyordum. Öyleyken, gene de uzun zaman sana resmi davrandım, seni yanıma seyrek çağırdım. Manevi nazlara doymaz bir oburdum sanki: bu değişik çeşnili sohbetlerin zevkini elimden geldiği kadar uzatmak istiyordum. İlk önceleri korkuyordum da: bahçemde açan bu çiçeği fazla koklarsam rengi uçacak, kokusu kaçacak, tazeliğinin tatlılığı kaybolacak gibi geliyordu. Oysa bu solup geçen cinsten bir çiçek değil...
Sayfa 434Kitabı okudu
Yaradılışı benimkine tamamen yabancı, zevkleri benim için tiksindirici, adi, bayağı, kafası dar, genişletmenin, eğitip inceltmenin de imkanı yok gibiydi. Çok geçmeden, onunla değil bir akşamı, bir günün bir tek saatini bile rahat geçiremeyeceğimi anladım, çünkü hangi konuya dokunsam Bertha bunu hemen bayağı, basmakalıp, ters, aptal bir hale sokuyordu.
Sayfa 423Kitabı okudu
Hiçbir şey demedim ona, o da bana bir şey demedi; yalnız, ben onun gözlerini okudum, o da benimkileri. Böylece, sözsüz konuştuk.
Sayfa 370Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.