Boşluğun boşluğunu sezdi, boşluğu takip etti; kendi akışının berisinde insanın arayışına yara bir göz boyası gibi işkenik, masum bir çizgiye bakar gibi gözleri boşluğa asıldı.
İnsanlar, kendi yaşam deneyimleriyle ölçümledikleri tüm yaşamlarda, hatta yaşam kelimesinin kendinde bile kendilerinin gördüklerinin körlüğündeler, işittiklerinin dokunduklarının körlüğünde…
Su, ey saf boğultu
sen olmadan
ne anlam, yansıyabileceği bir bakışı
ne de bende cılız bir taklidini bulan neşe, dirileceği sonsuz kökü bulabilirdi
sen oğul dedin ve her şey oldu.