Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kadın, İslam ve Sinema

Gönül Dönmez Colin

Kadın, İslam ve Sinema Gönderileri

Kadın, İslam ve Sinema kitaplarını, Kadın, İslam ve Sinema sözleri ve alıntılarını, Kadın, İslam ve Sinema yazarlarını, Kadın, İslam ve Sinema yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
According to the memoirs of a cinema owner, Kemal Atatürk was not happy when he noticed that the Ankara theatre where he went to see a film was filled with men while the large crowd of women who cheered him outside was barred from entering. He ordered his aide to let in all women. The film could not start because of the long applause from the women, and that is how the first non-segregated film was watched, in the presence of the leader himself.
144 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Kadınların erkek egemen toplum tarafından kabulünün ancak erkeklere benzemeleriyle mümkün olduğunu bu şekilde saygınlık kazandığını acı bir şekilde gözler önüne seren bir inceleme. Kadınlıklarını özgürce yaşamak isteyen kadınların temsili sinemada ve toplumda fahişedir. Kitapta da belirtildiği gibi Zeki Demirkubuz’un Masumiyet filminden yola çıkarak Yusuf karakterinin riyakar müslüman bir erkek temsili oluştuğunu görebiliriz. Sinemada maalesef kadınlar nesne ve kurbandır. Alternatiflerin olduğunu bilmek bizi etkisizleştiriyor alternatif değil eşitlik istiyoruz!
Kadın, İslam ve Sinema
Kadın, İslam ve SinemaGönül Dönmez Colin · Agora Kitaplığı · 200610 okunma
Reklam
Sorun çıktığında baba, suçu anneye atar çünkü geleneksel İslam kültüründe çocuk yetiştirmek annenin görevidir.
Sayfa 110 - Agora kitaplığıKitabı okudu
Namus ya da madalyonun öbür yüzü ayıp; bildiğimiz gibi suça kıyasla başkalarının önünde hissedilir) gibi erkeklik de fiili ya da muhtemel vahşet gerçeğiyle diğer erkekler tarafından onaylanmalı ve “sapınadek erkekler” grubu üyeliğini garantilimelidir... Bazı toplu tecavüz olayları (burjuva delikanlıların anılarının çok normal bir parçası sayılan geneleve toplu ziyaretleri daha da rezil bir şekli), sınava çekilmişlerin diğerlerinin önünde erkekliklerini bütün gerçeğiyle ispatlamaları için tasarlanmıştır. Bir başka değişle, sevginin erkekçe davranışları barındırmayan yumuşak ve ince yanından soyunmuş olarak erkekliği kanıtlayan tüm ayrıcalığı ve erkek grubunun yargısına bağlılıklarını dramatik bir biçimde sergilerler...Cesaret denen şeyin adam öldürmeye, işkence etmeye, ırza geçmeye, hükümetmeye, sömürmeye ve ezme iten duygunun güçlü “erkek” evreninin dışında bırakılmak gibi “erkekçe” bir korku olduğunu düşünmek yeter. Erkeklik, görüldüğü gibi ilişkili bir kavramdır ve erkeklerin önümde diğer erkekler için ve kadınlığa karşı bir tür kadın korkusu ile yaratılmıştır ki bu korku derininde kendi kendinden korkma yatar.
Sayfa 41 - Ahıra kitaplığıKitabı okudu
Bazı restoranların hâlâ “aile lokantası” tabelası astığı Türkiye’de aile kadını ile cinselliği özgürce yaşadığı için genellikle fahişe gözüyle bakılan kadın arasında kesin bir ayrım vardır. Fahişe en başından beri Türk sinemasını cezbeden konularda biri olmuştur. Babürr kültüründe zengin ve nüfuzlu kişiler kişilerle beraber olan tawaif, esasen fahişeyle aynı özellikleri taşıyıp aynı kaderi paylaşır ve Müslüman Hint sinemasının birkaç klasik filminde ince bir örtmeceyle işlenmiştir. Endonezya filmlerinde, eş ve kız evlat rollerinin yanında ca bau kan, yani fahişe, kadınlara en çok yakıştırılan rollerden biridir.
Sayfa 2 - Agora KitaplığıKitabı okudu