Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri

Hidayet Şefkatli Tuksal

Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri Posts

You can find Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri books, Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri quotes and quotes, Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri authors, Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri reviews and reviews on 1000Kitap.
Erkek olduğu halde sosyal konumu sebebiyle, hukuk otoriteleri tarafından şahitliğe hiçbir şekilde ehil görülmeyen, köle ve amâ erkekler, akılları açısından herhangi bir ithama uğramazken, yine, gerekli şartları taşıyan bir erkeğin-yani iman etmiş, toplumda güven kazanmış tek bir erkeğin- tek başına şahitlik etmesinin yeterli görülmeyip, yanında bir erkek veya iki kadının şahit olarak istenmesi, o erkeğin aklı veya şahitliği için bir eksiklik nitelemesini gündeme getirmezken; maalesef aynı durum kadınlar için, asırlar boyunca Müslüman geleneğe damgasını vuran bir 'eksiklik' söyleminin haklı gerekçesi olarak kabul edilmiştir.
Sayfa 171
Sadaka vermek
Ebu Musa el-Eş'ari'den (r.), Nebi'nin (s.) şöyle buyurduğu riva yet edilmiştir: "Resulullah (s.) (bir keresinde): 'Her Müslümanın üzerine sadaka vermek vaciptir.' buyurmuştu. Ashab-ı kiram: 'Ya Resulallah! Ya sadaka verecek bir şey bulamayan (ne yapsın?)' diye sordular. Resulullah: 'Eliyle kazansın. Hem kendi nefsine faydalı olur, hem de tasadduk eder.' buyurdu. Ashab-ı kiram: 'Ya bir kazanç yolu bulamazsa?' diye sordular. Resulullah: 'İhtiyaç sahibine, mazluma yardım etsin!' buyurdu. Ashab-ı kiram: 'Böyle bir yardım yolu da bulamazsa (gücü yetmezse)' dediler. Resulullah: 'Hayır işlesin, şerden de kendisini korusun! Bu da o kimse için sadakadır...' buyurdu."
Sayfa 150 - Buhârî, (24) Zekât 30, II, 121.
Reklam
Ummu Atıyye'den nakledildiğine göre, o şöyle demiştir: "Resulullah (s.), evlenmemiş ve genç kızları, örtülü ve hayız halindeki kadınları bayramlara çıkarır idi. Hayız halindeki kadınlar namazgahtan uzak durur, Müslümanların duasına katılırlardı. Kadınlar dan biri 'Ya Resulallah! Onun cilbabı yoksa (ne yapsın)?' dediğinde, 'Arkadaşının cilbablarından (birini) ödünç alsın!' buyurdu." Hz. Peygamber'in bu ısrarı üzerine namazgaha çıkan kadınların, bayram namazına katıldıklarını, hayızlı hanımların ise cemaatin arka tarafında durarak diğerleriyle birlikte tekbir getirdiklerini, huzur ve neşe içinde bir bayram töreni yaşadıklarını görürüz. Ancak, Medine'de vuku bulan bu uygulama, genişleyen İslam coğrafyasına aynı şekilde yansımamış, birtakım değişiklikler meydana gelmiştir.
Sayfa 138
Kasten adam öldürme hariç, hiçbir suç için tövbe kapısı kapatılmamıştır. Hiçbir kötü özellik, kişilerin fıtri vasıfları olarak, yani değişmez yazgı statüsünde kabul edilmemiştir. Aksine, Şeytan motifinin devreye sokulmasıyla, kişinin kendisi ile suçu arasına bir mesafe koyabilmesine; hatasını idrak eden benliğin, suçun acımasız yükü altından -heba olacak derecede ezilmeden- çıkabilmesine imkan tanınmaktadır. Bu, insan için büyük bir ilahi lütuftur.
Sayfa 133
İlahi mesaj, imanı seçmiş bir toplumun bireylerine bir yandan suça meydan verebilecek yolları kapamayı sağlayıcı ahlaki tavsiyelerde bulunurken; bir yandan da bunların dünyevi ve uhrevi cezalarını hatırlatmak suretiyle uyararak, erdemli birey ve erdemli toplumun oluşmasını amaçlamaktadır.
Sayfa 133
24/Nûr suresi, Müslümanların en çok azar işittiği surelerden biridir; hatta kelam ilmi açısından büyük günah kapsamına giren iffetli kadınlara iftira atma (kazf) suçunun cezası, hem dünya hem de ahiret cezası olarak belirlenmiştir. Zina ve hırsızlık suçları da, yine aynı şekilde, ceza takdir edilmiş suçlardandır.
Sayfa 133
Reklam
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.