Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ütopyalar ve Devrimler

Kadın Kurtuluş Hareketi

Ebru Pektaş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
" kadın için kurtuluş, uzak bir cennetten çok, örneğin ucuz ve sağlıklı hazır gıda temin edebilmek veya çocuğa mahallede uygun bir kreş bulabilmektir. Kadının sürekli yemek yapmaktan, pişmeyen fasulyeyi düşünmekten, yıka yıka bitmeyen sebzelerden. temizliğe doymayan evlerden, hamile kalma korkularından, sonu olmayan güzellik standartlarından kurtulmasıdır aslında kurtuluş. Kendi ekonomik bağımsızlığını kazanabilmek, "koca eline" mahkum olmamaktır kurtuluş. Şiddetten, tacizden ve hor görülmekten kurtulmaktır kurtuluş; tecrit edilmekten, yok sayılmaktan kurtulmak."
Teorisyenler, özgürlük felsefesinin çağımıza uygulanmasıyla uğraşmak yerine, sadece baskının "temel nedenlerini" arıyor. Bu durum, nedensellik ile özgürlük arasındaki bütün ilişkiyi daraltıyor; yalnızca eskinin devrilmesini değil, yeninin yaratılmasını da talep eden devrimin ikili ritmine engel oluyor.
Sayfa 12 - Rana Dunayevskaya - Rose Luxemburg, Kadın Kurtuluşu ve Marx'ın Devrim FelsefesiKitabı okudu
Reklam
"Kadınların çeşitli kollardan muazzam örgütlenmeleri özel olarak incelenmeyi hak etmektedir"
Bir kadın hikayesi :
Flora Tristan'in uğruna mücadele ettiği şeyler kişisel hikayesiyle de örtüşüyordu. Kayıt dışı bir evlilikten doğduğu için 15 yaşına kadar hukuksal varlığı tanınmadı. Istemediği bir evliliğe yoksulluk yüzünden itildi. Boşanma hakkı olmadığı için bu evlilikten ancak kaçarak kurtuldu. Kaçarak kurtulmaya çalıştığı kocası, kızını taciz ettiğinde, şikâyetle çocuklarının velayetini alabildi. Tristan, Kocasının öldürme girişimi yüzünden ağır yaralandı, kalbine çok yakın yerde kalan kurşun çıkarılmadığı için erken yaşta yaşamını yitirdi. Tristan 1830 sonrasının Fransasında, dönemin ütopik sosyalist fikriyle tanıştığında hızlıca bu devrimci mayalanmaya dahil oldu. 1838 yılında Peru Günlükleri yayınlandığı zaman, kitap geniş bir okur kitlesinin dikkatini çekti ve Flora Tristan, adı bilinen bir yazar oldu. 1839 yılında Ingiltere'ye seyahati esnasında fabrikaları, varoşları, hapishaneleri ve genelevleri ziyaret etti; bunları gezi notlarıve röportajlar olarak yazdı. Fabrikalar, gecekondu semtleri ve meyhanelerde röportajlar yaptı. Işçi mahallelerindeki sefaleti tıpkı Engels gibi geniş ölçüde gözlemleme fırsatı oldu. Küçük çocukların çalıştırıldığı fabrikaları ve genç kızların fuhuşa itilmesini gördü. Tristan'in 1843 yılında, İşçi Birliği'ni (Onion Ouvriere) yayınlamasının arka planında bu deneyimler yer alıyordu. Bir tür manifesto gibi ele alınmış İşçi Birliği broşürü, kadın ve erkek tüm işçilere sesleniyordu.
"Bizi belirleyen sınıf çıkarıdır,cinsiyet değildir,salondaki kraliçe ile mutfaktaki hizmetçi arasında hiçbir bağ yoktur"
“Sosyalizm ‘etik bir tercih’ değildir. Sosyalizm sömürülenlerin, ezilenlerin ‘maddi çıkarlarına’ dayanır. Kadınların cephesinden baktığımızda bu ‘maddi çıkar’ sosyalizmde bile özne olmayı, örgütlü olmayı, sosyalizmde bile devlet katında ‘kendi çıkarlarına sahip çıkmayı’ gerektirir.”
Reklam
Nitekim sosyalizm deneyimleri, kadının çalışma yaşamına katılması bakımından benzersiz denilebilecek başarılar gösterse de yeniden üretimin konusu olan pek çok iş kadınlara bırakılmıştır. Bu sorun ilkelerle çözülemez. Bu nedenle başta devlet örgütlenmesinde olmak üzere kadının politik özneliğinin öne çıkması ve bu açmazı kuşatması gerekir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.