Kadın Olmak Yaşamak Yazmak
Fatmagül BerktaySözler ve Alıntılar
Kadınların kurtuluşunun sosyalizmi ve bir “erkek kurtarıcıyı” beklemeyeceğini belirtmişti. Kadının özgül bağımlılığı bir sınıf hareketi ile bağlantılı olmakla birlikte, özerk bir harekette dile getirilmeliydi.
Sayfa 90Kitabı okudu
Evet, başkaldırının bedeli var. Ama aynı zamanda karşı konması zor bir zevki de var. Kadının kalemi eline alıp kendisini dile getirmeye, kendi adını kendisi koymaya, ve simge olmaktan çıkıp simgeleyene dönüşmeye kalkışması, yerleşik ilişkileri tersyüz etme ve erkeğin tanımladığı doğa/kültür ayrımını hiçe sayma anlamına geldiği için egemen ideolojik yapıya yönelik bir tehdit, iktidar konusunda bir hak iddiası demek.
Ekmek ve Gül.
"İşte yürüyoruz, yürürken erkekler için de savaşıyoruz.
Onlar kadınların çocukları ve biz onlara yeniden analık ediyoruz.
Hayatımız baştan sona acıyla dolu.
Beden kadar yürek de acıkır: Bize ekmek verin, ama gül de istiyoruz.”
Erkek toplumunda "erkek gibi kadın" olarak var olmak her zaman tolere edilen bir şeydir, çünkü o dünya açısından bir tehdit oluşturmaz. Zor ve aykırı olan, bu toplumda "kadın gibi kadın" olarak var olmaktır ve feminizm de bunu önerir.
Ataerkil toplumun ayırıcı özelliği, kadın cinselliğinin çok sıkı biçimde denetlenmesidir. Kadın zinası erkeklerin korkulu rüyasıdır. Adını ve malını bir yabancının çocuğuna bırakma düşüncesi erkekte öyle bir dehşet uyandırır ki, böyle bir felaketle karşılaşmamak için kadının kişiliği üzerinde akılalmaz baskılar uygulanır. İnsanlık tarihi, önemli ölçüde, kadınlar üzerinde uygulanan bu baskıların da tarihidir.
Randevuevi haberlerinde kadının resmi çıkar, adı yazılır ama erkeğin adı verilmez. Çünkü fahişelik kurumu toplumsal düzenin bir parçasıdır ama, ondan yararlanan erkeğin afişe olması düzene yönelik bir tehdittir, o yüzden erkeğin korunmasına hep dikkat edilir.
Ne kadar yücegönüllü olurlarsa olsunlar, babalar, kocalar ve devlet, "erkek" karakterlerinden öyle kolayca ve kendiliğinden sıyrılmıyorlar!