Kadın Psikolojisi
Gustav Hans GraberKadın Psikolojisi Gönderileri
Kadın Psikolojisi kitaplarını, Kadın Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Kadın Psikolojisi yazarlarını, Kadın Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Anne çocuk ilişkisinin hayati rolü
Çocukların yaşamında ilk iki ile dört yıl arasındaki sürenin belirgin özelliği, anneye açık seçik bağımlılıktır. Oğlan ve kız çocukları için ilk obje bağımlılığıdır bu ve ilerideki bütün obje ilişkilerinde model rolünü oynar. Dolayısıyla, kızların daha sonraları erkeklerle ilişkilerinde de aynı işlevi görür.
Sayfa 96 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Erkeğin fıtratı
İster sevi (cinsellik), ister evlilik yaşamının sağlıklı nitelik taşıyabilmesi için, kadının cezbetme, açık ya da gizli kıskançlık, depresif-mazoşist tutum, üstünlük taslama gibi zincir ve kelepçelerden vazgeçmesi gerekmektedir. Erkek, tüm karakteri bakımından zincirlere vurulmaktan çok, özgür yaşamaya eğilim gösterir.
Sayfa 93 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Sevgi
Gerçek sevgi cezbedip kendine bağlamaz, sevileni özgür kılar.
Sayfa 92 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Sanki kadın, rezaleti fazilet yapmanın yolunu keşfetmiş bir yaratıktır.
Sayfa 93 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Evlilik
Her ne kadar erkek, kadının cezbediciliğine ve kendine bağlayıcılığına yenik düşerse de, binlerce yıl sürmüş bir zincire vurulmuşluğa karşı kendini savunarak yarattığı özgürlük dürtüsünü içinde taşır. Bu dürtüden yüz çevirdi mi, gerçek erkeklik niteliğini de kaybeder. Beri yandan, özgürlüğün yitirilmesiyle, kadın olsun, erkek olsun, gerçek insanlığını elden çıkarır. Peki ya evlilik?
Evlilik tarafları bağlayıp zincire vuruyorsa, bir engelden başka şey değildir.
Sayfa 94 - Cem YayıneviKitabı okudu
Farklı bir bakış açısı
Kilisenin, devletin, toplum ahlakının desteklediği evlilik toplumun çekirdeği ve ideali olarak övgü konusu yapılırsa da, ancak bireyin özgürlüğü gibi daha yüce bir amaca göre düzenlenip ayarlandığı zaman böyle bir övgüye hak kazanır. Yoksa bir uygarlığın yıkılışında en büyük rolü oynamaktan geri kalmaz.
Sayfa 94 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Acıya övgü
Bizi mutluluğa kavuşmaktan alıkoyan bu güce övgü olarak insanlık tarihinin yapraklarına neler kaydedilmemiştir! Bu ne çok ululanıp yüceltilişidir acının! Sözde gerçek dindarlığın, gerçek uygarlığın soylu aracısıdır acı. Bu da işte söz konusu yasağın öbür yüzünü oluşturur: Özben'imizin mutluluğunu yaşamak iznini bize vermeyen yalnız kendi içimizdeki üst-ben değildir, çevre de böyle bir yasakla karşımıza çıkar. Sanki bir dış-ben oluşturur çevre ve üst ben gibi, onun kadar kıskançlık, onun kadar çekememezlikle acı ve ıstırabın zincirlerinden insanların kendilerini kurtarmasına göz yummak istemez.
Sayfa 60 - Cem YayıneviKitabı okudu
Çok çok iyi açıklamış meseleyi...
... güçsüz yazgıları ve nevrozlarıyla başı dertte olanların başlarına bu derdi açan kendi BEN'leridir. Ben'leri hastalığa yakalanmış olup ölmesi gerekmektedir. Biz hepimiz, güçlü bir ben'e sahip olanlarımız bile şu ya da bu biçimde sık sık ben'in büyülü çemberinden kendimizi kurtarmaya çalışırız. Ne var ki, ben'lerimiz içimizde çok derinlere salmıştır köklerini; ayrıca, dışarıda kendisine arka çıkan yaman bir dostu vardır: dünya-beni.
Ama ben'in zincirlerinden yakamızı kurtarıp ruhsal özgürlüğümüzü ele geçirebilirsek, uygarlık yasaları, bitip tükenmeyen ödevler, çalışıp iş peşinde koşmalar, ateşten gömlek misali insanı sıkan ahlak kuralları gibi dünya-ben'inin zincirlerinden de yakayı sıyırdığımızı görürüz. Çünkü insan özgür yaşamak için yaratılmıştır. Sözde "bilge kişilerin" bir yandan özgürlükten, öbür yandan ödev, iş, yasa ve ahlak gibi nesnelerin boyunduruğu altına girmenin kıvancından söz açıp durmaları, bükülemeyen bileğin öpülmesine benzer.
Sayfa 221 - Cem YayınlarıKitabı okudu
Çetin yazgı
Tek bir anlamı vardır çetin yazgıların, yaşamın anlamı gibidir tıpkı, yani ben'in boyunduruğundan kurtularak bilinçli özben'in gerçekleştirilmesidir.
Sayfa 221 - Cem YayınlarıKitabı okudu