You can find Most Liked Kadınların Tarihi 5.Cilt quotes, most liked Kadınların Tarihi 5.Cilt book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yeni ve can alıcı olan kesinlikle kadınların tek başına yaşama, tek başına dışarı çıkma, tek başına aile sorumluluklarını üstlenme fırsatıydı. Daha önce bütün bu şeyler olanaksız ya da tehlikeli gibi görünürdü. Bazı kadınlar ciddi bir durumu anmak için yurtseverlik metaforlarını bileyerek ya da bir dergi de savaş yıllarının sefaletini ve zor işini anlatarak yazmaya bile kalkıştı. Yayıncı bulan birkaçına rağmen, acaba ne kadarı kayboldu ve ne kadarı tavan aralarında keşfedilip yayımlanmayı bekliyor?
Sovyet kadınları aileyle ilgili yeni yasaların, tartışılmadan yürürlüğe konulan ve merkezi otoritelerin kaprislerine göre değiştirilen yasaların ilk kurbanlarıydı.
Yirminci yüzyıl -psikolojinin ve imgelerin yüzyılı-
Kadınlar erkeklerin ve ailenin hizmetinde özel bir rolü yerine getiren kişiler olarak görüldüler. Modernlik takılarıyla süslenen, bilim tarafından onaylanan, filmlerde, gazetelerde, dergilerde ve reklamlarda tanıtılan ev kadını ve anne modeli zaferle demokratikleştirildi. Hükümetler -ve sadece diktatör hükümetler değil- nüfus artışını resmi bir sorun haline getirdiler. Çocuk büyütme tıbbi bir uzmanlık haline geldi. Psikologlar anne-çocuk ilişkileri hakkında normatif duyurular çıkardılar. Bütün bu faktörler kadınların evde kalması için yeni baskılar yarattı. Cinsellik artık meşru bir haz kaynağı sayılmakta ve kadınların cinselliği kabul edilmekteydi; fakat uygun ifade yerinin evlilik olduğu savunulmakta ve kadınlar, inanılmaz ince film yıldızlarının, modellerin ve güzellik kraliçelerinin simgelediği yeni güzellik ideallerine ulaşamamaktan endişe etmekteydiler.
Sayfa 14 - Freud cinsiyet ve cinsel kimlik işini bozmasına rağmen, felsefe ve sosyal bilim genel olarak toplumun cinsiyet ayrımcılığını yansıtmaya devam etti.Kitabı okuyor
Solun içinde gerçek bir kadın sorunu tartışması olmadı. Bir anekdot Marksistlerin bu konudaki körlüğünü özetlemeye yardım eder. 1915'te Bolşevik lnes Armand, ahlak, cinsellik ve komünizmi uzlaştıracağını umduğu bir broşürde evlilikle ilgili görüşlerini ortaya koydu. Lenin çalışmasını bir "sol sapma" diye eleştirdi ve onu tutumundan vazgeçmeye ikna etti. Aleksandra Kollontay kadının yaratıcı ruhu ile erkek inatçılığı arasındaki bu tür çatışmaları "ejderha ile kaz" arasındaki mücadele olarak adlandırdı.
1953'te Stalin'in ölümü yeni bir şiddet döngüsünü yarıda kesti. Soğuk Savaş'ta "yumuşama"yla birlikte hükümet yeniden halkı dinlemeye başladı. 23 Kasım 1955'te kürtaj yeniden hiçbir sınırlama olmaksızın yasallaştırıldı. Basında uzun bir kampanyadan sonra 1965'te boşanma işlemleri basitleştirildi ve maliyetleri azaltıldı. 1968 tarihli Aile Yasası'na göre karşılıklı rızayla basitçe ZAGS'a başvurularak boşanma sağlanabilmekteydi (çocuk yoksa). Diğer durumlarda mahkeme kararı gerekliydi, fakat formaliteler çok azdı. Fiilen bu dönemde hükümet daha önceki yasaların en iyi özelliklerinden bazılarını birleştirmeye çalıştıkça, Stalinist dönemin buyrukları silindi.
1944'te 14,9 milyon Alman kadın istihdam edilmekteydi (Avusturya dahil) ve bu rakam Alman sivil işgücünün yüzde 53'ünü oluşturmakta ve on beş ila altmış yaş arası tüm Alman kadınların yarısından fazlasını kapsamaktaydı. Düşük istihdam yerini tam istihdama ve daha sonra, büyük ölçüde savaş sanayiinin genişlemesi nedeniyle emek kıtlığına yol açınca, sanayideki kadın işçi sayısı 1933 (1,2 milyon) ile 1936 (1,55 milyon) arasında yüzde 28,5, ertesi iki yılda yüzde 19,2 arttı. Sadece çalışan bekar kadınların sayısı değil, çalışan evli kadınların ve annelerin sayısı da arttı. Weimar dönemi ile 1939 arasında işgücü içinde evli kadınların sayısı ve tüm çalışan kadınlar içindeki oranları dramatik bir biçimde yükseldi ve sanayideki evli kadın işçilerin sayısı neredeyse ikiye katlandı (1925'te yüzde 21,4, 1933'te yüzde 28,2, 1939'da yüzde 41,3; tüm çalışan evli kadınlar: 1925'te yüzde 31, 1933'te yüzde 37, 1939'da yüzde 46). 1939'da tüm çalışan kadınların yüzde 24'ünden fazlasının çocukları vardı ve bunlardan evli olanlar, tüm evli çalışan kadınların yüzde 51'ini oluşturmaktaydı.