Türkiye'nin Kemalist aydınlanmaya karşın sürmüş gelenekçi ve erkekçi aile ve ahlak yapısı, son on yıllarda (!) yobazlığa yönelmiş dindarlık, toplumda gelir dengesinin adamakıllı sarsılmış olması, doğumlarla ve göçlerle patlayan nüfusa yeterli okul eğitimi götürememiş başarısız milli eğitim politikaları, kitlelerin azgınlaşan tüketim hevesi gibi öznel koşulları tabloyu vahimleştirmekte, çoğu kez insanımızın karşısındaki tek eğitim aracı evindeki televizyon olarak kalmaktadır. Televizyon izleme alışkanlığı bir tür uyuşturucu bağımlılığına, hatta köleliğe dönüşmenin tehlike sınırına varmıştır.
Sayfa 164 - CAN YAYINLARI