Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Kadın Yazarların Romanlarında Modernleşme

Kadınlık Daima Bir Muamma

Ayşegül Utku Günaydın

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Emine Semiye, hayat kadınlarının zorlu yaşam mücadelelerini, doğallık ve gerçeklik kaygısıyla vermeye çalışır. Ama bu kısımda tek vurgulanmak istenen, hayat kadınlarının yaşadıkları zorlukları yansıtmaktır. Bu kaygının yanı sıra yazar tarafından "görünenin ar­dındaki" olgusuna gönderme yapıldığını ve başka insanların eylem­ lerinin kurbanı olan kadınların da aynı duruma düşebileceğine dair bir çıkanın yapıldığını söyleyebiliriz. Romanda, genel olarak ka­dınların kendi eylemlerinin bir sonucu olarak bu duruma düşmeleri.. KADINLIK DAiMA BiR MUAMMA söz konusu iken Yekta'nın konumu bunun zıttıdır.
Sayfa 184 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Rezin, hayat kadınlarına neden çalışmadıklarını sorduğunda kimsenin onlara iş vermediğini ve toplum tarafından dışlandıklarını söylemeleri, bu sosyal yaranın boyutlarını gösterir: "Biz hayvanlar­ dan daha alçağız, görüyorsun ya. Vesikamız olduğu için sokaktaki süprüntüleri yiyoruz ... Allah büyük hanımcığımız. O kadar pişma­nız ki. Önümüze köpeğine atar gibi bir lokma ekmek veren kimseye esir olacağız ama bizi kimse evine almak değil, acımak bile istemi­yor" şeklinde yanıt verirler ve isteseler de çalışmalarının ola­naksızlığını ifade ederler. Romanda hayat kadınları anlatılırken ko­şullarına dikkat çekmek için tanım ve be timlemeler hep beden üze­ rinden yapılmıştır. Zayıflıktan kemikleri çıkmış bakımsız ve hasta­ görünen kadınlar..
Sayfa 196 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
Güzide Sabri 'nin 1 899 'da yazdığı ilk romanıdır. Münevver ve Şefik birbirlerini seven ve evlenmeyi düşünen iki genç iken Şefik'in ta­vırları birdenbire değişir. Münevver' den uzaklaşması, genç kadının kalbini kırar. Kendince intikam almak için başka bir evlilik yapma­ ya hazırlanırken babasından Şefik'in hasta ve ölmek üzere olduğu­ nu, genç adamın hastalığı yüzünden kendisine yalan söylediğini öğ­ renir. Sevgilisini görmeye gittiğinde ise ancak uzaktan cenazesine yetişebilir. Romanda tüm bu olaylar geri dönüşlerle Münevver'in kadın arkadaşı tarafından anlatılır. Münevver, bu yaşadığı kayıptan sonra sonbaharda artan melankolik halinin vereme çevirmesiyle ya­ vaş yavaş ölüme doğru gider.
Sayfa 218 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
kadın yazarların yarattıkları kadın karakterlerin er­kek yazarlarınkine oranla daha çeşitli deneyimler sunduğunu söy­ leyebiliriz. Erkek yazarlar aracılığıyla sınırlan belli, eril bakışın tel­kin ettiği bir kadınlık dile getirilirken kadın yazarların romanlarıyla kadına ait deneyimler hem kadın bakış açısıyla hem de daha derin­ likli biçimde ele alınmıştır. Dolayısıyla romanlarda yeni erkek kim­liğiyle karşılaştırıldığında kendine güvenen ve birey olmuş kadınlar merkezileştirilmiştir. Güvenilir ve kendisini kanıtlamış yeni kız ev­lat ya da gelecek kuşakların anne figürü, toplumsal ve ikili ilişkilerin sorgulanmasıyla bu uzun hayat yolunda kendisine destek olacak bir eş aramaktadır artık.
Sayfa 205 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Osmanlı'nın l830-70 yılları aralığına bakıldığında önemli siyasal gelişmelerin yaşandığını görürüz. Bu değişimlere kapı aralayan en önemli gelişme ise bir döneme adını verecek, edebiyatı ve düşün hayatını da etkileyecek olan Tanzimat Fermanı'nın ilanıdır. Mustafa Reşit Paşa tarafından 3 Kasım 1839'da Gülhan e'de halka açık oku­nan ve okunduğu yerin adını alan Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Os­man lı'da yeni bir dönem başlar. Tanzimat'ın kelime anlamı "düzen­lemeler"dir ve devlet yapısındaki bazı iyileştirici uygulamalan ifade etmrktedir un
Sayfa 22 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Eğitim hakkı, doğrudan cinsiyet tanımlarına dayanmakta ve ulus-devletin inşası için gerekli bir öğe idi. Osmanlı'da siyasal hak talebine gelene kadar, kadının isteyebileceği en temel hak, Batı'daki gibi kendi eğitimiyle ilgiliydi. Toplumda erkekleri yetiştiren kişinin,. KADINLIK DAiMA BiR MUAMMA anne figürü olması nedeniyle ulus-devlete vatansever, sadık evlatlar yetiştirmesi için kadına en başta eğitim gerekmekteydi. Ama tabii bu, erkeğin kadın üzerindeki haklarından vazgeçmesi ya da kadının siyasal haklar kazanması ve özgürleşmesi anlamına gelmiyordu.
Sayfa 36 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
Toplumsal dinamikleri oluşturan taşların "toplumsal cinsiyet" anlayışı bakımından yer değiştirdiği, kadının "ben" demeye başladığı, egemen kadın imgesinin dışına çıkarak ilk defa kendini tanımlamaya, farklı bir kadın imgesi yaratmaya çabaladığı bir zaman dilimidir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.