Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafka'dan Kafka'ya

Maurice Blanchot

Kafka'dan Kafka'ya Gönderileri

Kafka'dan Kafka'ya kitaplarını, Kafka'dan Kafka'ya sözleri ve alıntılarını, Kafka'dan Kafka'ya yazarlarını, Kafka'dan Kafka'ya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dil ancak boşlukla birlikte başlar; hiç­ bir doluluk, hiçbir kesinlik konuşmaz; kendini ifade edende temel bir şeyler eksiktir. Olumsuzlama dile bağlıdır. Başlangıç noktasında, bir şey söylemek için konuşmam, tersine konuşmayı talep eden bir hiçtir, hiç konuşmaz, hiç varlığını sözde bulur ve sözün varlığı hiç değildir.
Ölüm olmasa, her şey saçma­lık ve hiçlik içinde çöküp giderdi.
Reklam
Tanrı varlıkları yaratmıştır ama insan onları hiçlemek zorunda kalmıştır.
Dolayısıyla sözün anlamı, her türlü söze bir önsöz olarak, bir çeşit devasa kıyımı, tüm yaratılanları bütüncül bir denize daldıran öncel bir tufan gerektirir.
Marquis de Sade en yetkin yazardır, kendinde bütün çelişkileri bir araya getirmiştir. Yal­nızdır: bütün insanlar arasında en yalnız olanıdır, bununla birlikte halk tarafından tanınan bir kişiliktir ve önemli bir siyaset adamıdır. Sürekli olarak kapatılmıştır ve mutlak şekilde özgürdür, mutlak özgürlüğün kuramcısı ve simgesidir. Büyük bir yapıt ortaya koyar ve bu yapıt hiç kimse için var olmaz. Yapıtı tanınmamış olsa da, herkes için temsil etti­ği şeyin dolaysız bir anlamı vardır. O bir yazardan başka bir şey değildir ve tutku derecesine yükseltilmiş yaşamı, acımasızlık ve çılgınlık olmuş tutkuyu resmeder.
Yazar sadece başka anları dışlayan bu anlardan biri değildir, hatta kayıtsız art arda gelişleri içinde konulmuş olan bütünlükler de değildir, onları bir araya getiren ve birleştiren devinimdir.
Reklam
Eğer buyurgan düşünüm edebiyata yaklaşırsa, edebiyat onda ve düşünümde buyurabileceği şeyi ortadan kaldırmaya muktedir yakıcı bir güç olur. Eğer düşünüm uzaklaşırsa, o zaman ede­biyat, gerçekten de yeniden, önemli, temel bir şey, felsefeden, dinden ve kucakladığı dünya yaşamından daha önemli olur.
Çünkü edebiyat belki de, aranmaya değil ama bulunmaya layık şu şeylerden biridir. Edebiyat belki de kendini gayrı meşru sayma hakkına sahip değildir. Ne var ki içinde barındırdığı soru, doğruyu söylemek gerekirse, onun değerini ya da hakkını ilgilendirmez.
İnsan elbette kendine niçin yazdığını sormadan yazabilir . Hatta kaleminin harfler çiziktirdiğine bakan bir yazar onu çekip: Dur hele! Kendin üzerine ne biliyorsun? Ne amaçla ilerliyorsun? Mürekkebinin iz bırakmadığını, başını alınış önden gittiğini ama boşlukta gittiğini niçin görmüyorsun, şayet engelle karşılaşmıyorsan, başlangıç nokta­sından hiç ayrılmadığın için karşılaşmıyorsun, deme hakkına sahiptir. Yine de yazarsın: aralıksız, sana dikte ettiğim şeyi bana açarak ve bildi­ğim şeyi bana açıklayarak yazarsın; başkaları, yazdığın şeyleri okurken, seni senden aldıklarıyla zenginleştirirler ve sana, onlara öğrettiğin şeyi verirler. Şimdi, yapmadığın şeyi yapmışsındır; yazmadığın şey yazılmıştır: silinmez olana mahkûm edilmişsindir.
297 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.