Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı (2 Cilt Takım)

Salih Suruç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Cenab-ı Hak, insanlığın babası Hz. Âdem'i yaratmıştı. Başını kaldırıp bakan Âdem (a.s.), Arş-ı Âlâ'da muazzam bir nurla bir isim yazılı gördü: "Ahmed." Merak edip sordu: "Yâ Rabbi! Bu nur nedir?" Allah Teâlâ buyurdu: "Bu, senin zürriyetinden bir peygamberin nurudur ki, onun ismi göklerde Ahmed ve yerlerde Muhammed'dir. Eğer o olmasaydı, seni yaratmazdım!"
Sayfa 27 - Nesil Yayınları
Yine bir gün, ileri gelenlerinden Ebû Cehil, Velid b. Muğire gibilerin de içinde bulunduğu bir grup müşrik, Peygamber Efendimize gelerek, "Eğer sen, gerçekten söylediğin gibi Allah tarafından vazifelendirilmiş bir peygamber isen, bize Ay'ı ikiye ayır; öyle ki, yarısı Ebû Kubeys Dağı, diğer yarısı Kuaykıan Dağı üzerinde görülsün!" dediler. Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Şayet bunu yaparsam îman eder misiniz?" diye sordu. Onlar, "Evet, îman ederiz." dediler. Dâvasında haklı ve doğru olduğunu göstermek için mucizeyi istemek, peygamberin vazifesidir; istenilen mucizeyi yaratan ise Cenâb-ı Hakk'tır. Ay'ın bedir haliydi; yâni en güzel göründüğü 14. gecesiydi. Kâinatın Efendisi, Allah'ın emir ve iradesi dairesinde hareket eden Ay'a şehâdet parmağıyla işaret etti. Bu işaret-i Nebevî kâfi geldi ve Ay ikiye ayrıldı; öyle ki, yarısı müşriklerin istedikleri gibi Ebû Kubeys Dağı üzerinde, diğer yarısı ise Kuaykıan Dağı üstünde iki parça hâlinde göründü! Resûl-i Kibriya Efendimiz, orada bulunan halka, "Şâhid olunuz! Şâhid olunuz!"306 diye seslendi. Bu apaçık mucize karşısında da müşrikler, inat ve inkârlarından vazgeçmediler; üstelik, "Bu da Ebû Kebşe'nin oğlunun bir sihridir."307 diyerek asılsız bir te'vilde bulunup kendi kendilerini aldatma ve teselli etme yoluna saptılar. Gözleri önünde cereyan eden hâdiseyi elbette inkâr edemezlerdi. İnkâr edemedikleri için de, çıkar yol olarak "Sihirdir." demek zorunda kalıyorlardı! Peygamberimizin Hayatı
Reklam
Yemek yendikten sonra, ayağa kalktı ve, "Hamd yalnız Allah'a mahsustur. Ben de O'na hamdederim. Yardımı ancak O'ndan isterim. O'na inanır, O'na dayanırım. Şeksiz şüphesiz bilmekle beraber size de bildiririm ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; O birdir, eşi ve ortağı yoktur." dedikten sonra maksadını şöyle açıkladı: "Herhalde otlak aramaya gönderilen bir kimse, gelip ailesine yalan söylemez. Vallahi, ben bütün insanlara yalan söylemiş olsam(!), yine size karşı yalan söylemem! Bütün insanları kandırmış olsam, yine sizi aldatmam! Sizi, O'ndan başka ilâh olmayan Allah'a îmana davet ediyorum. Ben de, O'nun, hususan size ve umumî olarak da bütün insanlığa gönderdiği peygamberiyim." Maksadını böylece hülâsa eden Resûl-i Ekrem Efendimiz, sözlerine şöyle devam etti: "Vallahi, siz, uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi de diriltilecek ve bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. İyiliklerinizin karşılığında iyilik, kötülüklerinizin karşılığında da ceza göreceksiniz. Bu da, ya devamlı Cennet'te veya temelli Cehennem'de kalmaktır. İnsanlardan âhiret azabıyla korkuttuğum ilk kimseler sizlersiniz."240 Peygamberimizin Hayatı
Çünkü, Cenâb-ı Hakk'ın, "Ben nurumu tamamlayacağım; kâfirler, müşrikler istemeseler bile." diye va'di vardı. Resûlüne emri şuydu:"Sana vahyettiklerimi halka bildir, korkma, çekinme. Çünkü, Ben, seni insanlardan, onların şer ve belâlarından koruyacağım."277 (Maide - 67) Peygamberimizin Hayatı
Her şey fanidir, baki olan ancak Allah'tır. Ki O, birdir şeriki ve naziri yoktur. İbadet edilecek ancak O'dur. Doğmamış ve doğurmamıştır! Evvel gelip geçenlerde bize ibret alacak şey çoktur. ölüm bir ırmaktır. Girecek yerleri çok, ama çıkacak yeri yoktur. Büyük küçük hep göçüp gidiyor. Giden geri gelmiyor! Kat'i bildim ki herkes olan, size ve bana da olacaktır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.